🎙️ Duster Günlükleri: You're No Good | Bölüm 3 Çözümlemesi!
🕵️♂️ Jim yalnız mı takılmalı, yoksa yanına bir kanka mı lazım?
Yani arkadaşlar, adam sanki "Ben tek başıma soygunlar yaparım" modunda ama bir noktada o yalnız kovboyluk
karizması "yalnız kalmış amca" havasına dönüşüyor 😅. Ona bir sidekick gerek ama acaba Deadpool tarzı mı,
yoksa Alfred kıvamında biri mi? 🤔
🎁 C4’ler Paris’ten mi, Chanel’den mi? Bu gizemli tedarikçi kim?
Yahu bir karakter var, Paris’ten C4 gönderiyor... Hani baguette değil, patlayıcı! 🤯 FBI’dan kaçıyor mu,
Michelin yıldızlı bir terörist mi, ne bu gizemli kişi? "Paris" deyince romantizm bekliyorduk, karşımıza TNT
çıktı! 🇫🇷💣
👴 Jim'in babası: gerçekten bir deus ex machina mı, yoksa sadece huysuz bir ihtiyar mı?
Adam bir giriyor, tüm olayların yönü değişiyor! Sanki dizinin senaristi “şimdi işler çok sarpa sardı, hadi
babayı koyalım” demiş gibi 🙄. Bir nevi sihirli baston: dokunuyor ve her şey yoluna giriyor. Ama bu sihir
fazla kolay gelmiyor mu? 🧙♂️✨
🕶️ Nina ne zaman tam anlamıyla bir ajan gibi davranacak?
Tamam, cool görünüyor... Ama biz ajan deyince Jason Bourne zannediyoruz, Nina hala “Hangi kabloyu
kesecektik?” aşamasında 🙃. Hadi Nina, bir takla at, bir iz sür, çaktırmadan bir USB çal da biz de
heyecanlanalım biraz! 🕵️♀️🔥
🚗 Peki Duster’ın türü ne: Western mi, suç dizisi mi, yoksa retro bir karışım mı?
Dizi hem 70’ler kokuyor, hem aksiyon fışkırıyor, bir de üzerine “karanlık mizah” serpiliyor... Ama net bir
janra sokamıyoruz! Bu dizi western mi, Quentin Tarantino’nun garajından mı çıktı, yoksa Coen Kardeşler bir
rüyadan mı uyandı? 🤷♂️🎬
🎧 Tüm bu sorular ve bol kahkahalı cevaplar için podcast'te buluşalım!
Yeni bölüm yayında, kulaklığını tak, kahveni al, dizi nerdlüğü seviyemizi birlikte zirveye taşıyalım!
☕🎙️
Çekim alanına hoş geldiniz. Bugün Duster'ın 3. bölümünü konuşacağız. Duster, Duster, Duster. 3 kere söyledim 3. bölüm şerefine. Arkan nasılsın, iyi misin? Duster'ı izledin mi? İyiyim, iyiyim, iyiyim. İzledim, izledim, izledim. Bundan sonra her şeyi üçlü yapalım. Dün bölüm 40 dakikaydı ya. Ben şaşırdım biraz. Daha kısa bekliyordum. Öncekiler kaçtı? 30 falan mı herhalde? Hiç fark etmedim. 40 dakika su gibi akıp geçti ama. Ve Overworld'a sevdiğim bir bölüme dönüştü. Ben ama Jim karakterini Nina'dan falan çok daha fazla seviyorum. Hani Nina'yı takip etmek biraz benim enerjimi düşürüyor. Onun da böyle ajan gibi davrandığı bölümlerin gelmesini ister duruma geldim ben. Ben izlerken ne diyorlar onlara? Filler bölümü mü olacak acaba? Şeyine kapılmıştım. Ki hani ona benzer bir şey de oldu. Aslında tek bir olay var. Gerçekten hani arabayı kim patlattı muhabbeti yapıyor Jim. Sonuna kadar da aslında o devam ediyor. Yani aslında tek bir olay var. Sanki onu anlatmak için yapmışlar. Filler denilebilecek bir kapasiteye sahip olan bir bölümdü bence. Yine ana olayı değiştiriyor tabii. Ona ana olayla ilgili bize bir şeyler veriyor. Ama çok da böyle aşırı aksiyonun olmadığı bir bölümdü. Sondaki dövüş sahnesini saymazsak. Bence iyi ama. Yani ilk bölümdeki böyle oradan oraya zıplamalar. Dur şunu da yapayım bunu da yapayım demeler. Ya da ikinci bölümde hemen hayvan gibi güzel bir karakter yaratıp hemen onu öldürtmeler falan yok. O yüzden daha başarılı buldum. Biraz daha olgun buldum. Üstünden heyecanını atmış hissettiriyor. Ama yine de senin dediğine hak veriyorum. Nina'yla olan kısma. Yani Nina sanki ajan değilmiş de intern. Stajyera ajanmış gibi. O bir üzüyor birazcık. Ne dövüş yapıyor ne kaçıyor ne başka bir şey yapıyor. Çok zeki imajı veriyorlar. O kadar zekiydik bir şey de görmedik. Biraz daha ben aksiyon bekliyorum. Silah kullanmasını bekliyorum. Ya da ne bileyim silaha geçtim. Hani vücudunu kullanıp bir kaçan doktoru durdurmasını bekliyorum. O bile yok abi. Bu bölümde hatırladığım iki şey var. Bunlardan bir tanesi Superman'e laf atması. Ne? Sen beşsin mi? Ayrıca bir kısma da mı? Sen FBI ajanısın. Ben senin arkadaşınım. Senin eşin. Seni güneyden geçireceğim. Benim işimi, işimi ve reputasyonumu bu konuda çözmek için risk alacağım. Ama Kripton'un oğluyla başkalarını yok etmeyeceğim. O, hakikati ve cinsiyetin kılıfı. Ben kendimden emin değilimse, Clark Kent'i ne yapabilir? Eğer Nina'ya nereye doğru çökeceğim, Superman hakkında konuşuyorsun. Aklındık mı? Respekt. Aslında giriş çok hızlı. Ne oluyor? Nina'yı tutmuş birisi boğazına bıçak dayamış ve öldürmek üzere. Zaten bu dizide hep, ikinci bölümde de öyleydi, bu bölümde de öyle. Sonunda olacak şey, sahneyi ilk başta göstererek bize başlıyor. Bu biraz sıkıcı, biraz sürprizi sonra bırakmasını ben daha çok seviyorum. Basit geldi bana yönetmenin yaptığı bu şey. Ama yönetmen mi, editör mü, kim yapıyorsa bundan vazgeçse iyi olabilir. Ama bu sezon hep böyle olacak anlaşılıyor. Sanki bir şeyler deniyorlar. Daha oturmadı böyle dizinin nasıl, dizinin inatçı. Nasıl yapacaklarını bence kafalarında çok da canlandırmamışlar. Deneye yanına gidiyorlar gibi geldi. Bunlardan mesela bir tane sür tutarsa onda devam edeceklermiş gibi düşünülüyor da olabilir. Pilot bölüm değil de pilot bölümler şeklinde izliyor olabiliriz diziyi. Dizinin ilk sahnesinde Nina ve Jim senin sevdiğin yerde yine buluşuyorlar. Yine garajdalar. Aynen. Ve orada konuşmaya başlıyorlar. Ben burada sana şunu soracağım. Nina, Jim'i telsizle arayarak çağırıyor. Normal bu manzara... Mafya, Jim'i telsizle çağırıyor. Abi Nina, Jim'i telsizle çağırırken bu mafya bunun konuşmaları duymuyor mu? Kanalı farklıdır ya. Ben bilmiyorum çok telsiz olayını ama kanalın ona göre ayarladığında sadece o konuşmayı almıyor musun? Abi o zaman Jim'in sürekli belli saatlerde belli kanala girmesi gerekiyor. Aynen. Nasıl oluyor? Ama kanalı ayarlamayı biliyorsa herkes kanalı ayarlamayı bilebilir. Şimdi o zamanları bilmiyorum. O tarihlerde insanlar nasıl konuşuyor, haberleşiyor bilmiyorum açıkçası. Çünkü arabaya cep telefonu da koymamışlar tabii haliyle. Telsizle işi çözelim demişler. Ben birazcık orayı şey gibi düşündüm. Yani bir ayarı var orada. O ayarı denk getiriyor. Belki aralarında anlaşmışlardır şu saatte konuşuruz diye. O ayarı çevirince de Jim'i arayabiliyordur belki. Ya çok saçma. Ama gerçekten saçma. Sonuçta mafyasın abi. Alırsın 10 tane adam, 10 tane kanal varsa hepsini dinletirsin, bunu bulursun. Neyse tabii bunlara takılmıyoruz. Daha sonra Nina Jim'e diyor ki... Ben artık senden bir şeyler istiyorum. Bana kesinlikle bir şey vermelisin. Yoksa bu iş olmaz diyor. Postayı koyuyor. Lan Jim posta koyulacak adam bu Nina. Sen internsin daha API'da. Kimse seni sallamıyor. Hiç kimse sana para pul vermiyor, destek vermiyor. Yazık Jim'e neden saldırıyor böyle? Agristik bir şekilde onu anlamadım. Yani bilmiyorum belki Jim'e karşı bir duyguları vardır. Onun yüzünden saldırıyor olabilir. Liseli ergen muhabbetine girmeyeceğim ama... ...ayrı birbirlerini itirip kakalamadan... ...mutlu olan bir çift izlenimi de yaratabilirler bizim için. Jim güçlü bir karakter. Ona karşı da bir çekim de hissediyor ama... ...aynı zamanda da bir şeyler de olsun istiyor. Bir taraftan da başka bir leady de yok. Odayı aydınlatacak ya da bulacak. İçeride tuttuğu bir tane adam var. O da birazcık bu olayların araştırmasını isteyen birisi. O yüzden birazcık zorlamaya çalışıyor diye düşünüyorum. Evet yani güzel bir teori abi. Yapabileceği başka bir şey yok. Ama bir tane kanalı var. Onu da zorluyor sonuna kadar diyorsun. Muhtemelen onun patlatacak noktaya geldiği zaman da... ...ya duracak ya da Jim gerçekten artık Sanchez'in... ...kardeşini öldürdüğüne inanacak. Başka beti yok Nina'nın. Çok mantıklı abi. Kabul ediyorum. Jim'in yüzü de yumuşak. Ona da biraz oynuyor olabilir. Çok mantıklı abi. Çünkü insan böyle yumuşak bulduğunun üzerine gider... ...çullanır değil mi? Kabadayı gördüğüne gidip atar yapamaz. Mesela oradaki bully detektiflere hiçbir şey demiyor. Hiç onlara sözü geçmez. Neyse insanlık dersimizi de vermiş. Anlayan anladı. Jim sana da başarılar kardeşim. Artık Jim tabii bir şey yapmak zorunda hissettiği için... ...o da ne yapıyor? Babasının yanına gidiyor. Jim'in de aslında babasından başka destek aldığı karakter yok dizide şu an. Babası da her şeyi biliyor. Her şeyin suyundan içmiş. Bu eski Yunan'da tiyatrolarda... ...her şey karmakarışık hale gelince... ...Deus Ex Machina diye bir şey iniyormuş tepeden. Herkese ayarı verip çıkıyormuş. Yani düzeltiyor ortalığı gidiyormuş falan. Buradaki bizim herhalde şeyimiz de o. Babasına gidiyor. Babasına diyor ki ya bunları nereden bulurum diyor. Bombayı nereden yaptırırım diyor. Gidiyor mesela o da diyor ki şundan bul diyor. X kişisinin ismini veriyor. Yani adam her şeyi bilen ve Jim'i yönlendiren bir karaktermiş gibi oluyor. Halbuki mesela bunları sırf babası üstünden değil de... ...Jim de bir şeyler biliyor olabilirdi. Bu yaşına gelmiş. Belki etrafta tanıdığı olan insanlar olabilirdi. Sokakta gidip onları bulup onlardan onlara sorup falan... ...bir şekilde olayları takip edip gerçekten buldurabilirdi. Çok kolaya kaçıyordu. Aslında bilir diye babasının yanına gidiyor. Ya Jim gerçekten sadece şoförlük yapıyor benim anladığım kadarıyla. Artık ben buna inandım. Dediğin çok mantıklı. Yıllardır sen mafyada çalışıyorsun. Mafyaya ailem diyorsun. Ailem dediğin kişilerin ne yaptığını bilmiyorsun. Doğru düzgün. Ve bunun yanında o kadar şoförlük yaparken... ...sağda solda hiç muhbirin ya da kötü işlerini yaptıracak adamın yok bir karakter. Çok enteresan abi. Babası da tam aksine her şeyi bilen adam. Bu adam eskiden neymiş ben bunu anlamadım. Asker miymiş? Asker miymiş? Öyle bir şey herhalde. Saxon bizim ailemiz diyor. Ama adam onun yanında her şeyi biliyor. Bir tane orada gitti. Neydi o dönen bir aletin adını söyledi. Orada gitti telefon numaralarının arasından... ...C4 yapan Paris Hilton'un numarasını Jim'e verdi. O sahne de enteresandı. Aslında Nina ne yaptı? Arabanın C4 ile patlatıldığını Jim'e söyledi. Jim de artık dedi ki bir şey olmalı. Hemen gitti babasıyla koştu. Babasına C4 deyince babasının da gözleri açıldı. Bunu kim yaptıysa bul ve öldür dedi direkt. Brenda k03sü ahí var da şu kadar tatlıyı yumurту yapmıştım. Babasına nai stressi veriyorlarО Amcal Lemur'a dendiriyor ya! Ama altıncı gün gelmeseydim combineseydim... ...çok 우�ufkimle bir activist olRISADAS. Tamam Iş rotating var, elimin życie kaybeiしました beri az thirst ş coś olmadı. Belki halifesini kazımpunktum zaten. Hayır L géni mi uhhh şu bak bir cuk. Benim yanımda yemeye doğru kim yarattı. autobüse ben circumstant yumurtası yazório Million Ass thì y clocks kindness, Sen burada Following'dan çok iyisin grandma Whattaq h repeats log sides yt yuja ve Meef KENNETH Lua bu administrator, UKT ç daredid clip yada muhalif께 America' înt Österreich lada leğitim göster. Ya babası yaşlı delikanlı da tabii Charlotte'u şey yapıyormuş. Çarşambaları bir pazarları iki kere matine yapıyormuş evde. O da güzel bir detaydı. Charlotte'a bayılıyorum. Bu arada Charlotte çok mantıklı bir şekilde gelmeden haber verdirmesinin bir nedeni varmış. Yani matineyi bölmesini istemiyor çocuğun. Şu an ben Charlotte'a hak verdim 3. bölümle beraber. Çünkü bizim Jim Zank diye daldı ortalığa. Charlotte da kızıp gitti matine burada bitti falan diye. Çok haklı bir şekilde. Çünkü orada bir performans gösteriyor. Yani performans sanatçısı anladığımız kadarıyla. Ve onun bölünmesinden hoşlanmıyor. Jim bizim ana karakterimiz biraz salak sanırım. Sen diyorsun ya sadece getir götür yapıyor falan. Hani getir götür yapıyor. Bir taraftan da yani olaylara da çok hakim değil. Dediğim gibi öncesinde mesela hiç sorgulamamış bu olayların hiçbirini. Yani babası da diyor ki bir ara yani gelmeden. Gelmeden hakikaten 3 dakika önce arasa bu bile yeterli. Olabiliyor. O olacakken Zank diye gidiyor. Yani Zank diye gitmesinin bir nedeninin olmaması lazım aslında. Aynen. Aradaki baba evde misin de ben geliyorum de git yani yine. O bir sıkıntı. Bir de biz Jim'i çok womanizer biri olarak hep yorumluyorduk. Vallahi hiç karı kız muhabbeti de yapmıyor. Kaç bölümdür. Geçen bölüm vardı ama bu bölüm yoktu ya. Bu bölüm çok saftı. İlk bölümde vardı galiba. İkinci bölümde ne vardı? İlk sahnede şey oluyordu. Yine başkasının evinde uyanıp kalk. Yine yanına çıplak bir kadın vardı. Ama biz o olayı bilmiyoruz ki yani. Yani Jim biliyorsun abi. Tabii ilişkilerini diziden saklayan bir karakter. Fazla göstermek istemiyor. Bu bölüm şeydi ama. Jim'i ilk defa kararlı biraz daha sinirli gördük. Çünkü biraz daha Joey'nin artık öldürüldüğüne inandığı bir şeydi. Ama bu bölüm womanizerlık bir şey yapmadı dediğin gibi. Bu bölüm gördüğü tek kadın Nina'ydı abi. Şimdi ne oldu? Biz bu bölümde ne anladık? Gitti Saxton'un arabası. Saxton mu? Saxon mu? Neyse işte onun arabasını bozdu. Limuzinle bıçak sapladı. Öyle olduğu için de gizli toplantıya dediler ki sen götür. Bak. Başka araba yok. Başka araba yokmuş gibi sen götür dediler. Jim de geldi. Aldı götürdü. Saxton da gitti Ruslarla konuştu galiba. İşi de bağladı. Ne işi olduğu konusunda hiçbir fikrimiz yok. Ama dedi ki ben bu işi alırsam hayvan gibi büyüyeceğim. Sonra dediler ki bunu kutlayalım. Bunu kutlamaya da bir tane bir bara gittiler. Barda tabii siyahileri sevmeyen bir bar galiba o dönemde. Bardakiler de kavga çıkarttılar. Adam da dedi ki bizim eleman siz bana efendim diyeceksiniz. Sizi yere yığarım. Muhabbeti yaptı. Öyle olunca da ortalık. Biraz kavgaya bulandı. Kavga ettiler. Herkesi dövdüler tabii ki iki kişiyle. Sonradan mekandan ayrıldılar. Bir sıkıntı vardı. Mekandan ayrıldılar. Sonra dedi ki Jim. Ben dedi birine telefon etmek istiyorum dedi. Sen geldiğine haber vereyim dedi. Hazırlansınlar falan dedi. O da okey falan dedi. Yani gaz doldurdukları bir yer işte. Benzin doldurdukları bir yer. Abi Jim orada kaç kişiyi aradı. Yani ben Saxton olsam ne arayıp arayıp duruyorsun. Kaç dakika geçti. Geç şu arabanın başına. Hadi gidelim bitelim. Yani sıkılırsanız. Bak telefon yok. Oynayabileceğin bir şey yok. Radyo zaten dandik. Adam arabada sıkılmaz mı? Sıkılır yani. En kötü yanına gelir. Orada 10 dakika boyunca telefonla bir onu aradı. Bir bunu aradı. Ve işin ilginç tarafı şeyi aramadı. Saxton'un geldiğine haber ver dedi. Çok iyi yakalamışsın. Ben de aynı şeyden rahatsız oldum. İlk gitti Paris Hilton'u aradı. Dedi ki ben Saxton'un arkadaşıyım. Ya ben Saxton tarafından arıyorum seni. Bu arada Paris. Paris. Hilton diyoruz ama Paris. Jill Ford'muş. Jill Ford. Aynen. Yani Jill Ford'u tutamayacağı için ben Hilton diyorum. Paris'i arıyor. Diyor ki Joey işindeki malzemenin aynısından lazım diyor. Paris Hilton'la diyor ki ayarlarız. Rahat ol diyor. Daha sonra Nine'yi arıyor. Ve diyor ki ben artık elimde bir delil var. Tamam. Ben oyunun içindeyim seninle diyor. Geri kalan detayı yarın konuşuyor. Ya arabada bıraktığı kişi de. Hani. Amerika'nın. En zengin. 3-4 mafyasından birisi olacağım diyen adam. O adam durur mu lan orada? Adam zaten içmiş viskisini. Dövmüş 10 tane adamı. Şu an var ya. Testosteron tavanda. Bir dakika beklemez seni yani. Alphalığın en üst düzeyinde adam yani şu an. Orası çok komik bir sahneydi. Olduğu gibi gidiyor arabada da. Adam hiç. Aa hoş geldin cin modunda yani. Lan neredesin sen göç demiyor yani. Ya şey de çok saçma. Bırak adamı sonra git telefon et. Yani niye adam varken yapıyorsun. Niye bizim sinirlerimizi tepemize çıkartıyorsun. Saçma. Umarım oturacak ya bunlar. Evet evet oturacak. Peki aynı anda Nina ne yapıyor? Arkam. Nina da hala bir eski ajanın peşinde. Ajan yanlış bilgiler verdirmiş oluyordu. Bir önceki bölümde. O ajan da meğerse akıl hastanesindeymiş. Başta giremiyorlar falan konuşturmuyorlar bununla falan. Ama sonrasında birini ayarlıyorlar. İçeri girmeyi sağlıyorlar. Sonra buluyorlar. Ajanı bulmadan önce tabi kıyafetlerini değiştiriyorlar. Çünkü içeriye alan adamın dediğine göre sizi burada 10 saniye tutmazlar diyor. Ve onlar neyi kıyafeti giyiyor. Biri hemşire biri de temizlikçi kıyafeti giyiyor. Tabii ki Nina hemşire oluyor. Ve orada bir seksi güzel bir müzik dinliyoruz. Öyle bir şeyler vardı. Sonra hemşire kıyafetiyle Nina'yı gördükten sonra Nina'nın adamın odasına. Adını hatırlayamadığım ajanın odasına gidiyor. Ajan delirmiş tabi. Elektro şotlar verilmiş adama falan. Kafayı oynatmış. Kaçıyor maçıyor falan derken en son Nina'yı yakalıyor. Boğazını sıkarken bir soru soruyor. İki kere iki. Tarzında bir şey. Nina cevabı biraz geç veriyor. Adamın niyeti aslında onun gerçekten ajan olup olmadığını algılayabilmek diye tahmin ediyorum. Oradaki soru neydi? Ben de o şeyi yapıyorum. Hayır hayır bunu yapmamız gerekiyor. Ama biliyor musun ne oluyor? Ajan yoksa sadece bir tık. O yüzden sana bir seçim vereceğim. Yine mi olağanüstü kıyafeti sürüyorum? Ne diyorsun? Bu neyle ilgili? Soruları soruyorum ve bu kıyafeti takip etmiyorum. Tamam. O yüzden cevabını arıyorum. Tamam. Ve bu doğru olmalı. Sıra bitti. Sıra bitti. Buna konuşmayalım. Sıra bitti. Buna konuşmayalım. Kutlamak için. Hayır hayır hayır. Bekleyin bekleyin. Olağanüstü kıyafet sürüyorum. Neden? Ben bir profesörüm. Sizin işinizi göstermelisiniz. Çünkü bir kıyafetin içinde bir tane kılıç var. Kılıçı çıksa 1 ve 6 şansı var. Kılıçı çıksa 1 ve 5 şansı var. O yüzden çıksan kılıçlar, benim için daha iyi olmalı. Soru şuydu. Birisiyle Rus bileti oynuyorsun. İlk atışı o yaptı. Boş geldi. Sen şarjörü tekrar mı döndürerek Rus biletine devam etmek istersin? Yoksa döndürme. Sadece bir kısımdan devam edersin. Soru buydu. Bu soru basit bir soru. Türkçe söylenince gayet ne güzel anlaşılıyor. Nina bu soruyu anlıyor mu anlamıyor mu? Tamam emin değiliz ama 10 saniye boyunca bir dakika bir dakika diye adamı bekletiyor. Ve sonra artık adam geri sayarken sanırım karar veriyor. Tabii çevirmeni isterim falan diye. Adam da diyor ki gerçekten esaslı bir ajanmış. Hemen diyor sana cevabı öyle balıklamasına vermeyeceğim ama sayılara bak diyor. Orada dedim ki yani. Yeter ya. Yalnız bak adam ajan abi her haliyle belli. Tutuyor saklanıyor gizemli konuşuyor falan. Abi Nina o dediğin sahnede 10 saniye cevap vermediği sahne normal sokaktaki insan tepkisi. Bir ajan tepkisi değil. Orada ajan dediğin ne olur sakin olur anlamaya çalışır. Bir şey yapar yani Nina da bunların hiçbiri yoktu. Nina karakteri pek oturmadı. Dediğin gibi belki oturacak bu da. Yani düşünüyorum Nina biraz toy anladığım. Alışverişe gelmiş ajanlardan değil belki sadece zaten masa başı iş yapılsın diye tutulmuş bir ajan. Çünkü biz biliyoruz ki Amerikan filmlerinden ajanlar hem masa başı iş yapıyorlar hem de sahaya çıkıyorlar. Zaten patron da sen buralarda otur yani buralarda takıl diyor. Demek ki patronun da bildiği var yani herkesin şeyini de biliyor yani sen yapabilirsin sen yapamazsın. Bir onun da bir şeyi var. Anlıyoruz ki yani henüz deneyimi yok. Bu durumlarda çok ne yapabileceğini bilmiyor. Çünkü ilk bölüme gidersek en başında sanki çok başarılı gibiydi. O beni biraz biraz bir şey yaptı ama ne yaptı bilmiyorum. Hoşuma gitmeyen bir şey oldu ama. Hani bu diziyle beraber ajan olacak gibi hani intern lafı dedin intern dedin intern bence güzel benzetme. Ama belki biraz daha nasıl diyeyim karakteri profesyonel çizselermiş daha iyi olurmuş gibi geliyor bana. Mesela Jim'in salaklığı hoş komik Nina'nın amatörlüğü sıkıcı dizi içinde. Ben dediğin kişiden beni korumasını beklerim. Nina o karakter değil. Jim de tatlı bir işe mafya bozuntusu gibi. Artık Jim'i nasıl tanımlandıracağımı bilmiyorum. Tam driver. Tam driver da değil yani çok şeylerini de görmedik. Aşırı iyi araç kullandığını falan da görmedik. Bu hani baby neydi baby driver mı? Hani onun gibi bir olayı da yok yani. Aman şuradan kaçtım da bundan gizlendim de zaten peşine hiç polis de takılmadı doğru düzgün. O yüzden bilmiyoruz da yani skillerini. Araba güzel tamam onu anlıyoruz. Ama şeyimiz yok henüz araba kullanması konusunda böyle çok bilgimiz yokmuş gibi geliyor. Bana sanki dizi bir süre sonra hafiften komediye evrilecekmiş gibi bir his geliyor bana. Çok rahat evrilebilir abi. Zaten şu an dizinin neyi, janrısı ne abi dizinin? Bakmış mıydık? Yok bakmıştık. Adventure mı? Crime, thriller, drama diyor. Yani dizi içindeki ölümlerde biz kahkaha atıyoruz. Bu thriller drama olamaz. Yani yani hadi öyle olsun. Ama güzel en azından 8.5 puan almış bu bölüm. Bence de yani diğerlerini düşünürsek içlerindeki en iyi bölüm bu oldu. Daha oturaklı bir hikayeye evriliyor diye düşünüyorum. Bence iyi yere gidiyor dizi abi. İşte ben Jim ve Nina'nın hani böyle ellerinin silahı tuttuğu sahneleri böyle güzel sahneleri olması istiyorum. Yani o sahneleri gelmesi istiyorum. Abi Rotten Tomatoes'u 92 imiş dizinin bayağı yüksek. Ooo herkes izleyin diyor. İzliyoruz biz de izliyoruz. İzlememezlik etmiyoruz. Peki hangi karakterlerin gelişimini istiyorsun dizi içinde? Mesela bu bölüm polis yoktu. Polis öldü mü sence? Bence ölmedi. Bence ölmedi zaten. Aynen nasıl olabilirdi ki zaten çağırdı herkesi falan. Ama kiminkini isterdim. İşte Güneş Gözlüğü vardı. Güneş Gözlüğünü öldürmese de o olsun isterdim. Evet. Bu bölümde çok fazla yeni karakter de görmedik. Ajanda şeyden çıkıp gelemeyeceğini düşünüyorum. Güneş Gözlüğü'nün de o halkıl hastanesinden. Ya biraz bize Jim'i mi anlatsalar, Nina'yı mı anlatsalar? Bir arada bir flashback mi verseler? Yani bunların bir karakterlerini biraz anlasak nasıl insanlar olduğunu. Ben çok sevinirim açıkçası. İki bölüm kesinlikle sana %100 katılıyorum abi. Bir Jim ve bir Nina'nın geçmişini ya da bir şeylerini görsek süper olabilir. Bir de Nina sürekli annesiyle konuşuyor. Ben annesini de görmek istiyorum. Neden görmek istiyorum bilmiyorum ama annesini merak ettim. Benim de gelişmesini istediğim tek karakter. Bu Saxon'un kızı vardı ya. Geçen bölümde parti de vardı. İlk bölümde ameliyatta. Ben o karakterin biraz daha ön planda olmasını istiyorum. Merak ediyorum o kadını. Genesis adı da. Bendi. Bende bende evet. O baya şeydi yani. Net cevaplar vermişti orada Jim'e. Senin burada ne işin var diyor. Senin ne burada işin var diyor yani. Hadi bakalım. Param var geziyorum diyor. Elvis'le de gezerim. O çok iyiydi ya. Neydi o muhabbet? Babası odasına giriyor. Oğlunu uyandırmak için. Uyandırıyor falan. Böyle oğlu kalkıyor. Gözler şey olmuş. Öğlene kadar uyumuş. Hadi biftek var biftek ye diyor. Oğlu anlamaklı oluyor. Biftek en çok sevdiğim yemek falan diye. O da galiba kalp nakdinden sonra olan bir olaymış. Çok duygusal olabiliyormuş bazı durumlarda. Orada Saxon'un oyunculuğu bana şey gibi geldi yani. Komedi oyunculuğu gibi. Hani tamam böyle söylemişlerdi ama biftek de demezdim onu falan. Abi Saxon gerçekten komedi dizisi karakteri. Adam güldüğü zaman çok komik oluyor. Bir de böyle inanılmaz görüntülü. Göbekli falan ya. Adamları döverken alttan çekiyorlardı. Ben adamın kafasını görmedim göbeğinden abi. Öyle bir açıyla çekmiş gibi. Orası iyiydi. Bu şeyi de merak etmeye başladım. FBI'deki direktör biraz Ninay'da tek konuşan bürodaki karakter olduğu için. Hani Avon hariç. Onun da bir ev hayatını falan. Ya mesela hani şey dedi ya. Karım senin çok büyük fanı. Hani fanın. Sana bir şans vermeye falan daha istedi diyor. Yani onların bir yemeğe çıktığını karısının yanında çok böyle fısırık bir şekilde kaldığını görmek istiyorum. Mesela o yemek sahnesinde. O karakteri de biraz merak ediyorum yani. Abbott'u galiba. O sahne bana şöyle bir konuk geldi. Derinlere inmeyince böyle şöyle sıkıntılar oluyor. Geliyor mesela Nina izin istiyor gibi oluyor. Ya da bir halt yemiş mesela. Artık şeyi bekliyorsun adamdan. Seni kızlara çektin bir daha hiçbir yere gidemezsin falan demesini bekliyorsun. Ama demiyor. Çünkü dizi biter yani. Orada onun yerine diyor ki ya tamam ben de karımla konuşmuştum. Karım da seni seviyor. Abiciğim karınla ne zaman konuştun? Karın mı vardı? Hani sen ne zamanlar eve gidiyorsun? Hiçbir fikrimiz yok yani. Dur nereden çıktı bu yani? Ya da ne bileyim hani normalde diğer bölümlerde sanki üstlerine karşı kötü olacağın derken hani onun için yaptırmazken şimdi diyor ki ya karım böyle istedi. Yapıyorum. Hani tamam okey o zaman bundan sonra senin karın hisselerini yapıyorsan Nina devam edebilir görevine. Geliyor bana. Ama ya arkası ne bileyim araya bir şey sıkıştırın ne bileyim adam evine gitsin evine giderken bu konu açılsın ortalık bir karısın ne bileyim karısı şey desin yani akalarda iyi bir karakter sen onu mu şey yapmaya çalışıyorsun falan desin adamın biraz kafası karışsın. Sonra Nina ile karşılaştığında da bunu bize söyleme yakın Nina'ya da söyleme gereği duymasın. Nina söylediğinde birazcık böyle öf öf desin bu sefer de izin veriyorum desin atıyorum. Biz anlayalım yani bunun neden olduğunu. Karısı evde. Bir de o hikayeyi göreceğiz artistin gidecek o durduk yere Nina'ya bir şans vermeye karar verecek Nina da anlamayacak ne oldu. Ya diziyi bir bölüm bize mi verseler biz bir bölümü bir düzeltsek mi? Her şeyi biliyoruz. Bu arada diziyi hani HBO yaptığı için ekstra da artistlik yapamıyorum ama bize bir bölüm vermeleri bence de iyi olabilir. Aynen bir düzeltip şey yapabiliriz aslında gerisini tekrar halledebilirler yani ekip başarılı bence bizim bıraktığımız yerden. Devam edebilecek mi kalbimde bir bölüm olduğunu inanıyorum ben. Dediğin noktaya şöyle bir ekleme yapacağım. Hani 8 bölüm çekmişler diziyi yani böyle hızlı bir şekilde paketleyelim bitirelim moduna girmişler. Biraz daha bölümleri uzatıp bir de 10 bölüm yapsalar araya da böyle ufak tefek şeyler atsalar güzel olabilirmiş daha da güzel olur. Çünkü ben şu an diziyi dediğin gibi biraz komediye yakın bulmaya başladım. Bu sıkıntı mı? Değil. Ama istedikleri jenre mi o da değil. Bu şey gibi abi. Baron gidip komedi emileri toplanıyor. O olmasına benziyor. Yani bear komedi dizisi değil. Kesinlikle bir drama herhalde ama adamlara herkese ödül verebilmek için onları da komedi kategorisine sokuyorlar. Tabii ki hani dizinin seyircisine göre bazı şeyleri değiştiriyor olabilirler. Yani seyircinin belki amerika based bir yapısı var ve belli bir gruba yönelik yani Amerika içindeki belli bir gruba yönelik bir işler yapıyor da olabilirler. Ne bileyim. Yani bazı insanlar araştırmaları sonucunda bu kitleye hitap etmek istiyoruz diyorlardır. O kitle neyse bilmiyorum. Ona göre değiştiriyorlardır. Ona göre bu kadar çok hikayeyi sıkıştırmaya çalışıyorlardır bir bölüme. Ama ben hani kendi açımdan bakıyorum daha böyle eğlencelik bir dizi olarak görüyorum bunu ve oradan bakarken bazı şeyleri gereksiz buluyorum. Örnek vereyim. Gittiler adamla konuşmak istiyorlar. Uzatmayın adam da konuşsun. Ama orayı mesela birazcık daha irdeleyin. Daha uzun uzun konuşsun. Daha orada gerilim artırır. Onun yerine gittin doktorla konuştun. Doktor izin vermedi. Arkadan bir tane işte ha demeyi gördün de onunla konuşayım dedin. Sonra biraz bekledin ha demeyi gördün. Tekrar yanına gittin. Paran var mı paran yok mu? Para verdim. İçeri girdim. Hemşire kıyafeti giydim. Adamın yanına gittim falan. Kaçtı. Abi yani tamam ya artık konuş yani. Ne bileyim de ki ben ajanımdı. Kartını göster gir içeri. Hani bu dizi. 1990'larda çekilse bu aksiyon iyi bir aksiyon olabilirmiş. Ama biz artık neler izledik abi bu aksiyon gelmiyor. Heyecanlı da gelmiyor. Gidip orada o kıyafeti olacak o kadar sahnesi gibi oluyor. Bir sonraki bölümde de birisini sarhoş taklidi yaparsa ben olacak o kadar derim. Ama dizi iyi gidiyor. Her şeye rağmen bir şekilde iyi gidiyor. Şaşırıyorum. Şaşırmıyorum. İyi gidiyor. Güzel ya keyifli yani izleniyor. Okey. Tamam bir sonraki bölümde sence ne olacak? Hiç teorim falan var mı? Benim hiçbir şeyim yok. Benim de hiçbir şeyim yok. Bu diziyi düşünmekle vakit geçirmiyorum. Genelde izleyerek vakit geçirmeyi tercih ediyorum. Böyle bir yorumda bulunmak istedim şu an. Hani ne bileyim bir Lost değil ya da bir Pit gibi bir isimlerini bile şurada anmak hani belki onlara ayıp olacak. Ama hani izleniyor. Açıyoruz bakıyoruz keyifli işte arada bir bok atabileceğimiz bir. Hahaha. Bir yeri var. Bu da keyifli. Bu arada bence birkaç ekstra karakter girecek. Çünkü dediğim gibi hani Sunglasses gibi bir karakter de onu götürdüler. Dizi yeni karakter almaya çok müsait çünkü 3 tane karakter var. Onun haricinde pek bir karakter gözükmüyor şu an. Bence biraz şey olacak yani ekstra karakterlere eklenecek bile. Bu arada toplamda 8 bölüm ne yazık ki. Keşke 10 falan olsaymış. Abi bir önceki bölümde soktular karakterleri harika karakterler Lock diye hepsini öldürdüler. Yani olabilir tabii her bölümde yeni birileri gelip. Sonra da birileri çıkabilirmiş gibi hissettiriyor. Şu an 4. bölüm kastına bakıyorum. Bazıları tadlık değil evet dediğin de haklı olabilir. Ben böyle hani Jim'in yanında bir tane şey bekliyorum. Kadın bekliyorum. Nina olmayacak muhtemelen. Yani Nina ile bir yakınlaşma olabilir. Ama ilişki gibi bir şey olmayacak. Onlar sanki bir heyecan gibi ama Jim'in hayatına bir kadın girecek gibi geliyor. Yani çünkü dizinin gittiği yere bak Paris ile görüşebilirler. Bir sonraki bölüm ekstra başka bir şey olmaz gibi geliyor. Belki Paris ile aralarında bir şey olur bilmiyorum ama Jim'in yanında bence bir kadın lazım abi. Bana da öyle geliyor böyle tek başına olmadı. Biraz burnunu sürtmesi lazım. Evet biraz hayatın gerçeklerini öğrenmesi gerek Jim'in zorlu yollardan geçerek. Okey Erkan o zaman sonraki bölüme hazırız bence. 4. Bence de gelsin onu da izleyelim. 4 belki 5. hafta bir ara veririz. 5-6'yı konuşuyor sonra 7-8 bitirir. Harika bence çok iyi. O zaman bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Hoşçakalın. Hoşçakalın.