Shogun S01E07: A Stick of Time

🎙️ Shōgun 7. Bölüm - İhanet, Sadakat ve Delilik! 🏯🔥
Bu bölümde entrikalar, ihanetler ve çılgınlık sınır tanımıyor! 😱
👹 Toranaga’nın dengesiz üvey kardeşi, kafasında bir huniyle ortalıkta dolanarak akıl sağlığını sorgulatırken, onun bu garip halleri büyük bir savaşın ortasında nasıl bir etki yaratacak?
⚔️ Burito, Anjin’i öldürmek için Toranaga’dan izin isterken, bu talebin ardında yatan gerçek sebep ne? Toranaga, sadık savaşçısını gözden çıkaracak mı?
🐀 Yabusele, köşeye sıkışıyor! Artık seçenekleri tükenmek üzere ve kaçacak yeri kalmadı. Tek çıkış yolu Toranaga’nın yanında kalmak ama bu ona neye mal olacak?
🔪 Nagakado’nun trajik sonu... Kendi amcasını öldürmeye kalkışan bir samuray için onur mu önemli, yoksa hayatta kalmak mı? Bu kanlı hesaplaşmanın sonu nasıl bitecek?
Tüm bu kaosun içinde, güç dengeleri değişirken Toranaga'nın planları yolunda gidecek mi? 🏯🔥 Kaçırmayın!

Bölüm İncelemesi

Amcasını öldürmeye çalışırken ayağı kıyı kafasını kayaya vurarak ölen Nagakado'nun ağzını hepinizi 5 saniyelik saygı duruşuna davet ediyoruz. Çekim alanına hoş geldiniz. Shogo'nun 7. bölümünü çekiyoruz. Bu sefer ben başlayayım dedim değişiklik olsun diye. Harika bir giriş olmadı mı sonra? Muhteşem oldu ya. Ses sanık geldi biraz bir yerden. Kimin sesindi lan o? Bilmiyorum ama yeterince çabalarsak birisine benzetebiliriz yani. Taze taze izledik 7. bölümü. Yani sen az önce bitirdin sanırım. Evet. O yüzden en taze bilgi sende. Sen başla. Ben bölüm bittiği zaman baya bir boşlukta hissettim kendimi. Beklediğimden daha yoğun bir bölüm geçti. Ben böyle şeyler olmasını beklemiyordum abi. Ufaktan başlayalım. Sen geçen bölüm zaten dedin. Bunun karşılığını... Kardeşi gelecek olaylar olaylar dedi. Ben böyle pislikler böyle olaylar beklemiyordum. O biraz beni yordu. Güzel oldu yani güzel yordu. Abi zaten bir önceki bölüm hatırlarsan bu işte Crimson Sky mevzusu olmuştu. Hani dalacağız ölümüne giriyoruz. Ayrı çocuklar falan falan diye böyle bizi hafiften bir gaza getirmişlerdi. Ve en sonunda da Toranagan'ın bu Half Brother'ı ile bir müttefik olma konusu olmuştu. Bir önceki bölüm öyle bitmişti. Dolayısıyla biz de demiştik ki acaba bak. İşte zaten adamın ordusu depremde gitti. Adama ihtiyacı var. İşte o adam açığını da bu kardeşle kapatacağız falan demiştik. Ve heyecanla kardeşin gelmesini bekledik. Zaten en sonunda da biliyorsun üçlü çektirmişti. Üçlü çektirdiği zaman bizi gaza getiriyor Toranaga. Çünkü Toranaga ne zaman üçlü çektirse anlıyoruz ki bir şey olacak. Böyle pozitif bir şey olacak. Yani bizim Toranaga lehine bir şey olacak oluyor. Yani bize ipuçlarını veriyorlar. Bizi. Ama peki öyle mi oldu? Abi kardeşi geliyor. Ve kardeşi ilk önce diyor ki abi diyor aslan abim diyor. Ben seninle beraber müttefik olacağım. Tabii ki sen ne istersen onu yapacaksın. Sonra bunları alıyor Toranaga. Köyüne götürüyor. Orada güzel kaplıcaları giriyorlar. Takılıyorlar eğleniyorlar. Akşam yemeği geliyor. Akşam yemeğinde Dana'nın kuyruğu kopuyor. Güzel sahneydi o yemek sahnesi. Yemeğe oturuyorlar. İlk önce kardeşi orada hafif pislik yapacağını hissettiriyor bize. Biz ne olacağını bilmiyoruz. Eskiden hikayeleri anlatıyor. Hatta diyor hikaye mi istiyorsunuz? Efsane mi istiyorsunuz? Yoksa gerçek mi istiyorsunuz? Diyor ki bende her şey var diyor. Ben kimin ne bok yediğini bilirim havasında. Toranaga'nın da oğlu. Senin favori karakterin. Altın. Abi oraya şimdi gelmeden önce ilk başta şeyi bir vurgulamak istiyorum. Böyle ilk zaten dizinin bu ilk girişinde biliyorsun. Toranaga'nın işte ilk zaferini gösteriyor işte. 46 yıl önce falan. İkiz Hava Vatda! İkiz Hava Vatda! İkiz Hava Vatda! Kanadada tamamın kaçtı! Böyle daha çocukken ki zaferini gösteriyor. Öyle bir şanlı bir giriş yapıyoruz aslında bölüme. Daha sonra bu tabii kardeşini bekliyoruz ve kardeşi zaten bölümün başında dediğin gibi beliriyor. Şimdi orada tabii ki benim ilk dikkatimi çeken kardeşinin kafasındaki o... Huni. Şapka mı huni mi? Ne olduğunu şu an bir de çözemediğim şey dikkatimi çekti. Yani hakikaten gerçekten çok kötüydü yani. O adamın orada yani bir yamukluk olacağı o şapkasından ya da hunisinden aslında bize ipuçları verdi diye düşünüyorum. Sonra da bahsettiğin gibi zaten. İşte böyle hızlıca... Böyle bir şeyler şakalaşmalar vesaire ve dediğin gibi bu yemek mevzusuna kadar geldik. Konuyum oturduk ve dediğin gibi hikayeler anlatılmaya başladı. Tabii hem hikayeler hem de gerçeklerden bahsediyorlardı dediğin gibi. Bir noktadan sonra çirkinleşti mevzu. Çok. Abi bu çirkinleşmeyi ben beklemiyordum. Yani kardeşinin tamam belli bir şekilde belki abisine karşı çıkacağını ya da ya bak abi işte ben buna giremem gibi şeyler demesini anlarım da. Adam direkt yani yarım kardeşini nasıl diyelim abi half brother yani Toronaga'nın babasıyla bunun babası aynı ama anneleri farklı anladığım kadarıyla. Yani üvey kardeş diyebilir miyiz kısaca? Abi çok mantıklı ya. Üvey kardeşi. Resmen adam Toronaga'dan nefret ediyormuş abi. Onun sahip olduklarına sahip olmak istiyor gibi. Kıskanç bir adam. Kardeşiyle ilgili üvey kardeşiyle ilgili ne biliyoruz? Bu adam bir tane sahil kasabasında asayişi koruyacak. Yani bir tane oba beyi anladığım kadarıyla. Ama öbür yandan Toronaga konseyinin beş üyesinden birisi ve Taiko'nun en güvendiği adamdı. Böyle olunca üvey kardeşi biraz kıskanmış. İlk geliyor diyor ki annem diyor Toronaga'yı esir olarak başka bir yere göndereceği zaman Toronaga ata bindiği an altına sıçıyor ve 40 kilometre o şekilde altında bokla gidiyor diyor. Böyle bir hikayeyle başlıyor. Yaga ani üveyi annenin elinden uzaklaştırdı. naught Ortamı buz Ve innovative ağabey filed summer Orta mu buz kesiyor tabi? Ben orada baya güldüm abi. Hikaye doğru mu yanlış mı bilmiyorum çünkü toronaga bir şey var demedi aha. Doğru mu yanlış mı bilmiyorum çünkü turonaga gibi bir şey yapsın sanıyorum da bile olmadı ama bakılıipher öyledu. Doğru mu yanlış mı bilmiyorum çünkü turanaga gibi bir şey yapsın sanıyorum da bile olmadı ama bakılı kadın kalabalık gibi bir şey allí ikinci minorkeit eksikしました le. Adam zaten çoğu zaman bir şey demiyor da. Ben orada şeyde çok emin değilim ya. Bu Koronaga'yı kıskandığı için mi böyle? Yoksa İsmail'in önce davranıp bu adamı kendi safına çekmesi yüzünden mi böyle kısmını tam algılayamadım. Çünkü böyle halime harbiden dost gibi geldi. Hani o ayrımı çok yapamadım yani. Kıskançlık mı yoksa İsmail'in, Işido'nun yani erkenden bir hamle yapıp bu adamı safına çekmesi mi? Şeyi tam anlayamadım. Bu arada zaten öncesinde böyle bir şakalaşmalar vesaireler olmuştu biliyorsun. Hatta Kiku'yu da bir hafta ayarladı. Yine Kiku'nun bu bölümde de yüksek maliyetinin... Yüksek maliyeti olay oldu Kiku'nun. İşte iki saat onu tartıştılar. Yok 300 monaymış günlüğü de bir hafta olunca 12 bin olmuş falan. Böyle bir 10 dakikasını ona harcadık ya. Yani şu tekelden bir kurtarsınlar. Kiku'nun yanına bir şeyler falan versinler abi. Yani bu yani Kiku'ya olan muhtaçlık. Yani her geçen bölüm Kiku'nun fiyatı artıyor yani. Kiku inanılmaz kritik bir karakter olmaya başladı. Biz buna biraz tahmin ediyorduk zaten. Kadın her masada var abi. Var abi. Ya da her yatakta var. Tüm kritik insanlarla beraber oluyor. Kiku'da erken rezervasyon çok önemli. Erken rezervasyon yapmazsan... Bak son güne kalırsan bir haftayı 12 bin moneye kitliyorlar. O monenin tabii biriminin ne olduğunu... Hala bilmiyoruz. Geçen bölümden beri o konuda bir değişiklik olmadı. Yani monene bilmiyoruz ama belli ki pahalı bir ablamız. Neyse. Her seferinde Moriko'yu abi şey gönderiyorlar. Manukya'nın yanına gönderiyorlar. O da pazarlık ediyor. Yani yazık kadına abi. Abi belli ki Moriko burada köyün satın almacısı aynı zamanda. Çünkü bütün pazarlıkları kadın yapıyor. Aynen bütün pazarlıkları kadın yapıyor. Yani satın almacı olarak bellenmiş. Diye algıladım ben. Buz kesen sahneye döneyim mi? Hadi döneyim. Olaylar burada karışıyor. Ya buz kesen sahneye de ben şaşırdım ya. Ben çok beklemiyordum açıkçası. Yani hani bu kadar... Mesela şey konusu hiç aklıma gelmedi yani. İsmail'in bu adamı alıp konseye katacağı konusu. Hani böyle bir ihanet mihanet bir de olsa ya da adam... En fazla şey diyordum yani. Desteklemeyecek bunu. Bir nedenden dolayı. İşte geçmişe bağlayacak, desteklemeyecek falan diyordum. Ama hani İsmail'in adamı konseye katması... Bayağı sert bir hamle olmuş yani. Hani ben onu düşünemedim açıkçası. O yüzden o detay hoşuma gitti benim yani dizide. Üvey kardeşi... Adı neydi üvey kardeşinin abi? Saiki. Saiki evet. Bravo. Nobatasu. Saiki Nobatasu. Abi Saiki diyor ya... Ben işte konseyin üyesi oldum. Seni Osaka'ya götüreceğim diyor. Toronaga'nın oğlunun adı. Sen de hani şu toplarla öldürdüğün adam var ya. O yüzden senin cezanı da sepiku diyor. Al diyor. Toronaga orada bağırıyor. Hayır alma diyor. Onu kabul etme falan. Toronaga'nın binlerce ajanı var abi. Binlerce atıyorum da. Osaka'daki ajanlarından bu olayın haberini alamadı mı bu adam? Bu hikayede bir boşluk. Bence. Bence de. Bence de. Kesinlikle katılıyorum sana. Ya adam orada kibrit çöpü düşse haberi oluyor. Herifi konseye... Ya olmuşlar. Yani olabilecek en büyük olay olmuş yani. Osaka'da. Adamın bundan haberi yok arkadaş. Yani bu nasıl bir istihbarat? Ya yazıklar olsun ya. Müthiş üzüldüm yani. Yani istihbaratın bu noktaya gelmesi beni üzdü yani. Adam resmen şeydi değil mi abi? Böyle çok çaresiz kaldı. Hiç ne yapacağını bilemedi Toronaga'da. Aynen abi. Adamın böyle eli ayağı tutuştu ya. Yani bu Crimson Sky falan yanlış yapmışım. Allah da beni kahretmesin falan oldu adam. Yani daha bir bölüm tam gaza geldi dedik. Bu bölüm vazgeçti ya. Her şeyi başa sardırdı adam yani. Moralimizi bozdu birazcık. Toronaga'nın en zayıf, en dipte olduğu bölüm galiba. Bu izlediğimiz bölümler arasında. Hep bir çıkar yolu falan vardı ama bu bölümde özellikle bu sahneden başladıktan sonra adam kendini koyuverdi. Hiçbir şey yapamadı. Ya bir de bu John'da yani son 2-3 bölümdür saksı yani. Ya saksıdan daha fazla bir yararı yok adamın. Yani hiçbir şey yapmıyor. Hiçbir şey karıştırılmıyor. Yani artık hani... Onun da bir şeylere girmesini, patlamasını vesaire ne bileyim bir faydası olsun istiyoruz ama adam yani şu an dediğim gibi bitki gibi yani. Öyle orada takılıyor. Hoş sonlara doğru birazcık şey verdi yani. Bu bizim Toronaga'nın koyvermişliğine bir hafif bir isyanı oldu. Öyle bir trip falan attı yani. Yani belki bir sonraki bölüm bizi heyecanlandırır mı diye bir soru işareti bırakmadı da değil John arkadaşım. Zaten bu diziyi izlerken abi... Hep şey diyoruz. Bir sonraki bölüm mü olur mu? Bitti zaten. 2 bölüm kaldı. 3 hafif kaldı. Hala yok savaş mı havaş olur mu falan ya onları düşünüyoruz yani. Peki bir de şeyi sorayım sana ya ben o kısmı tam anlayamadım. Böyle Kikuyu'da sahne oldu ya bu bir tütsü boyu kadar falan muhabbeti. Ya or... Oh ben... Ben oradaki muhabbeti hiç anlamadım abi. Ya böyle kadın geldi böyle 2 saat long term business planını anlattı. Yani yok işte fahişelik olmasın genel evler. Kıraathaneye çevrisin. Kıraathaneye çevrisin falan diye bir business plan yapmış. Toronaga'da dedi ki ya yok arkadaş ben zaten o kadar yaşar mıyım görmüyor musun falan yaptı. Ama oradaki şeyi tam algılayamadım ben yani. Ne oldu orada ya bir şey mi oldu? Abi o bölüm Kiku'nun pazarlığıyla başlıyor. Senin bahsettiğin gibi işte günlüğü 300 ama bir haftalık 1200 gibi bir fiyata anlaşıyorlar. Ama Mariko diyor ki bunun yanında diyor sen Manukyan'la yani Toronaga'ya diyor ki Toronagacım Lord'um fiyatı 1200 yaptık ama... ...sen gidip şeyle bir Manukyan'la konuşacaksın. Böyle anlaştık. Daha sonra Manukyan Toronaga'yı yakalıyor. Diyor ki kardeş senin bana sözün vardı Toronagacım. Hadi seninle bir konuşalım diyor. Abi orada Manukyan'ın olayı çok iyi aslında. Kadın bildiğin iş insanı. Diyor ki Toronaga'ya sen yeni bir şehir yapıyorsun. Edo muydu? Eko muydu? Öyle bir şeydi. Tokyo'nun eski adı. Tokyo'yu yapıyorsun. Bu yeni bir şehir olacak. Geleceğin şehri bu olacak diyor. Doğru. Böyleydi yanlış anladım. Ben bu gelecekte olan şehrin içinde senden bir alan istiyorum. Ve o alanda diyor genel evler falan olmasın. Daha klasi yerler yapalım. Ben de onun başındaki insan olayım diyor. Sen bana yer ver diyor. Ben oraya işte çay evleri yapayım. Orada güzel güzel geyşalar olsun diyor. Muhtemelen tarsel olarak böyle bir şey var abi. Bunu bilmiyoruz. Daha sonra araştırırız da. Manukyan'ın bu ileri görüşlülüğü abi inanılmaz iyiydi. Ve... Abi o sahne benim çok hoşuma gitti. Çünkü Manukyan Torunagöy diyor ki bak ben de senin gibiyim diyor. Ben işte çok yokluk içinden geldim. Hayat kadını olarak yetiştirildim. Ve kurnazlıkları öğren öğren öğreni işte buranın en iyi çay evine sahibi ben oldum diyor. Sen de öylesin diyor. Şu an sen çaresiz gözüküyorsun ama bence bu senin planın bir parçası falan diyor. Torunagöy orada bir şaşırıyor. Torunagöy orada şey diyor. Hayır diyor. Benim planım değil diyor. Ne yazık ki. Şu an kötü durumdayım gibi bir şeyler diyor. Ben bu sahneyi böyle anladım. Öyle goy goy yapmışlar yani o zaman. Pek de bir mesaj alamadım ben yani. Hala. Ama neyse güzel bir sahneydi diyoruz. En azından bir biznes plan sunumu dinlemiş olduk. Yani Japonlar biznes plan sunumunu nasıl yaparlar bölümünü iyi anlamış olduk. Peki. O zaman bir başka soruyla geliyorum. Bir ara şey oldu ya şu Yabuse'le John'la böyle hani kırılç öğretir gibi falan oldu. Ya orada bir gaza geldim ya. Ulan adama işte birkaç... Skill öğretecekler falan. O da böyle combat moduna girecek falan gibi bir şey hissettim. Ama hiç öyle bir şey de olmadı ya. Saçma salak iki dayak yedi. Sonra da Burito gelip adamı keseyim mi moduna girdi falan. Öyle bir acayip bir bölüm izledik yani. Ben John kılıcı asıldığı zaman bir şekilde kılıç hareketleri falan yapacak sandım. Yok abi. Biz hep bir şekilde Anjin'den bir mucize bekliyoruz. Bir mucize olacak mı Anjin'den dolayı bilmiyorum. Ama bu adam abi savaşa kadar kılıç kullanıyor. Kılıç kullanamayacak. Topu tüfeğiyle bir şeyler yapabilir mi? Harikalar yaratabilir mi bilmiyorum. Ama Burito ilk fırsatta adamı öldürmek için elinden geleni yapacak. Zaten gidiyor. Ne diyor? Torunaga'ya. Lord'um diyor ben onun başını kesmek için senden izin istiyorum. Torunaga'da aslan sen bir git rahatla diyor. Ama onu kerhaneye göndermiyor. Çünkü Kiku'yu başkasına verir. Çünkü Kiku çok pahalı. Yoksa gönderir. Kiku'ya para yetişmiyor yani. Abi Burito'nun Anjin'i sürekli görünce titremesi ve seyirmeyi... Şimdi artık bu bölümde Dora'a ulaştı. Yani adamın gözü falan seyiriyor artık. Ama işte dediğin gibi Torunaga'da o zaman sen öyle diyorsan o zaman Kiku'da buna göz kırptı. O zaman onu da... Aa Kiku demişim. Moriko'da ona göz yumuyor. O zaman onu da öldürmen lazım diyor. Ama işte Burito da Moriko'ya kıyamıyor bir noktada. Ve yine Allah da benim belamı versin diyerekten sahneden çekiliyor. Kiku'ya bir şey söylemek istiyorum. Ebeveyni de terk etmeyeceğim. Biz ölmeden önce... ...Anjin'in elini alın. Ne için? O Anjin'in Ebeveyni'ye katılmak istiyor. Sadece kendi gücünü arıyor. O kız kızın gözü sevdiğine benziyor. Anjin, o kızın kalbi kaybetmeye çalışıyor. Ne kadar da... Moriko'nun onu kabul etmeli mi? Öyle düşünüyorsun? Anjin'in elini alın. Kızın elini alın. Benim sorumda cevap ver. O kadar da doğru düşünürsen... ...kızın elini hemen yürüyebilirsin. Söyle. Benim elimi ne düşünüyorsun? Kızım... ...kızın elini yürüttüğünü düşünmüyorum. O zaman Anjin'i de yürütmeyecek misin? Ne yapayım? Anjin'in elini yürüttüğünü düşünmüyorum. Ne yapayım? Ne zaman bir şeyler yapacak? Hiç bilmiyorum. Ama yine tekrar diyelim. Üç bölüm kaldı. Yapacağı bir şey varsa da... ...yakında göreceğiz. Ya ben... ...geçen gün biraz baktım da... ...bu Anjin çok gerçekten tarihsel olarak... ...hani detaylarını incelemedim de... ...tarihte yeri olan bir adam. Muhtemelen çok iyi şeyler yapmış. Samuray olmuş günün sonunda. Şimdi Samuray olması için bu savaşlarda... ...yiğitçe savaşması gerekir. Biraz gaza geldi aslında. İlk başta gitti. Ya bak ben saksı değilim. Dedi. Toronaga'ya. Bana ne yapacağımı söyleyin dedi. Toronaga da dedi ki... ...Ascan şimdi git bununla uğraşacak vaktim yok falan. O sırada da Anjin dedi ki... ...kader bize ne getirse getirsin... ...ben onun yanında olacağım. Ona söyle Mario. O da söyledi. Yine ittifakları onların daha bir yakınlaştığı gibi. Bir de her köşede... ...her toplantıda başta duruyor. Sanki bir boktan anlıyor gibi. Baş köşeye oturtuyorlar. Hiçbir bok yaptığı da yok herifin. Öyle takılıyor yani. Yani abi o gemiyi adama bir şekilde... ...vermeleri lazım. Ben onu anladım yani. O gemiyle... ...bir etkisi olacak ama... ...onun dışında... ...çok da bir etkisi olmayacak gibi. Bu kesin Burito'yla da... ...bir noktada böyle... ...kanka olur bunlar. Birbirlerinden tek sününüyorlar ya. Bak ya gider Anjin... ...bunun hayatını kurtarır falan. Böyle saçma sapan bir şey olur. Ama hani orada... ...yine bir şey var yani. İşte o gerginlik de bir şekilde... ...sürekli devam ediyor abi... ...Moriko olduğu sürece. Moriko yine bir ara gaza geldi. Hani yok öldürün beni... ...bitsin bu çile... ...kesin beni falan modunda. Yine film haykırıyor. Şey dizi haykırıyor. Yani bu Moriko ölecek... ...haykırışlarını ben... ...o vayba oluyorum. Ama... ...işte o şeye de gelemiyoruz ya... ...bir türlü. Yani... ...bu savaş olmuyor abi. Ya böyle... ...o öyle, bu böyle... ...yok konsey monsey... ...edenen isim falan derken... ...yani yedinci bölümü de bitirdik yani. Bir tek tek tesellim şu yani... ...sonunda artık... ...işte böyle ben boyun eğdiği zaman... ...Toran Aga... ...tabii şimdi... ...bunlar saygıdan maygıdan... ...kimse ses çıkaramıyor herkes... ...siz... ...kim ne derse kabul ediyor... ...falan durumu var tabii. Ama şimdi... ...bizim John tabii bu o... ...kültürden biri olmadığı için... ...ee sik... ...kalktı... ...böyle bir trip yaptı gitti yani. Hani o... Bir şeyleri ateşler mi? ...yi... ...bir sonraki bölüm göreceğiz artık. Umarım ateşler artık çünkü... ...bitti yani. ...dizi. Abi sona doğru gelelim o zaman. Güzel geldin sen buraya. Bölümün sonunda ne oluyor? İlk başta Toran Aga... ...kardeşine... ...diyor ki... ...tamam ben... ...artık... ...konseye boyun eğiyorum... ...al beni Osaka'ya götür. Kardeşi de diyor ki... ...ben seni yarın götüreceğim... ...Osaka kalesine gelene kadar... ...benim... ...altımda olacaksın... ...himayeme altınacaksın... ...ben seni oraya götüreceğim diyor. Onun dediği zaman... ...Anjin dediğin gibi kalkıyor... ...sinirleniyor... ...işte... ...hepiniz olacaksınız... ...işte böyle iş mi olur... ...falan filan gibisinden... ...bir şey diyor. Sonra kardeşi... ...Toran Aga'ya... ...bu arada abi şey çok iyi... ...John öyle hatal yapıyor ya... ...kimsenin umurunda değil abi. Herkes adamın bakıyor... ...adam bir şeyler diyor diyor... ...sonra gidiyor. Sonra... ...sahne devam ediyor. Kimse şey demiyor... ...ne yapıyor lan bu deli... ...ne diyor falan filan gibisinden... ...bir şey olmuyor... ...çok sallanmıyor George. George dedim ya... ...John. Günün sonunda tabi... ...John'un... ...dilimden kimse anlamadığı için de... ...olabilir bu yani hani... ...düşünsene ya... ...birisi kalkıyor... ...ve hiç anlamadığı bir şekilde... ...rallallall... ...bir şeyler diyor ve... ...gidiyor yani hani... ...orada John'un... ...trip yapıp yapmadığı bile... ...belli değil yani... ...Japon nezdinde. Adam... ...çünkü hiçbir şey anlamadığı için. Bu arada... ...John da arada bir Japoncayı söktü... ...yani bir ara bir... ...da böyle... ...bir iki cümle falan... ...şakıyor falan... ...ondan sonra... ...yine böyle bir... ...salağa... ...vuruyor. Öyle bir durumu da oldu yani... ...John'un. Şu... ...sahneyi de... ...paylaşalım. Zaten bir tek o kaldı da... ...herhalde konuşmadığımız. Toranaga'nın kardeşinin... ...Kikui'yle birlikte iken... ...birlikte olur iken... ...biliyorsun daha önceki bölümlerde de... ...kim dengesizlik yapar... ...diye üç adayımız vardı. Toranaga'nın oğlu... ...Burito... ...ve... ...öncü kimdi acaba? Birisini daha demiştik. Bu senenin yeğeni olarak... ...üç kişiyi belirlemiştik... ...ve bu üçlüden... ...şaşmadık ve... ...Toranaga'nın oğlu... ...bir çılgınlık yapıp... ...bu adamın... ...kardeşini... ...öldürmek için... ...Kikui'yle birlikte iken... ...odaya... ...dalıyor. İşte ben o noktada... ...şey düşünmüştüm yani... ...Kikui hani konuştu ya... ...Toranaga'yla... ...orada böyle... ...bir sürü bir laf etti... ...falan filan... ...hani Toranaga'yı... ...desteklemek için... ...hani böyle bir şey yapıyor... ...biliyor mu acaba... ...yı falan düşündürttü... ...bana sonra... ...ama zaten... ...hevesimiz de kursağımızda kaldı... ...niçin? Çünkü... ...bu üvey kardeşi... ...öldürmeye çalışırken... ...Toranaga'nın oğlu... ...son hamleyi yapacakken... ...ayağa kayıp düştü ve... ...kafasını vurdu abi. Kafasını vurup öldü abi çocuk. Yani bu da benim pek... ...beklemediğim bir sahnedir yani. Yani en azından daha... ...ne bileyim... ...farklı bir şey bekliyordum yani. Şimdi tabii bu mevzu da... ...iyice tetikler... ...yani o... ...Toranaga'nın... ...surrender... ...durumundan... ...çıkmasına... ...sebep olabilir herhalde... ...diye düşünüyorum. Toranaga artık... ...oğlu da öldüğü için... ...kaybedeceği bir şey yok. Kardeş... ...bir şekilde... ...ben yine... ...son savaşımı yapıp... ...savaşarak ödüğüm diyecek... ...muhtemelen. Ama... ...ben bundan önce şeyi anlamadım... ...Altulu'ya. Toranaga aptal değil. Kardeşini her türlü... ...öldürebilirdi. Çocuğuna bir şekilde... ...hep o bir şeyler öğretmeye... ...çalışıyor. Çocuğu neden bu kadar aptal ha? Ben bunu anlamadım. Yani abi... ...çocuğa zaten... ...son üç... ...gölümde... ...ders vermeye çalışıyor. İşte hani ölüm... ...her şey değil. İşte yok... ...onun bir anlamı yok falan. Hani biraz kafayı kullan... ...azıcık stratejik ol falan ama... ...herif inatlı abi. Olmadı yani. O... ...o dersi alamadı. Alamadığı için de... ...işte sonuçta... ...o sinirle yani işte... ...öldürmek istediği için... ...Half Brother'ını... ...bir aksiyona girdi. Ama bence Toranaga'nın hani... ...onu yapmak istememesinin... ...zaten bir nedeni var. Çünkü onu yaparsan... ...tüm köyü... ...zaten kesip doğrayacaklar yani. Onun olmasını da istemiyor. Ama ben şunu da anlamadım. Sonuçta... ...zaten... ...bu da... ...bir şey değil. Yani... ...teslim olunca da yine... ...kesip doğrayacaklar. Zaten... ...senin halkının yarısı... Evet. ...seppuku yapacak yani. Gitti. Anladın mı? Yani çok da kaybedecek bir şey... ...yok gibi geliyor bana ama... ...bilmiyorum tabii. Japonların bir bildiği vardır... ...diye... ...düşünüyorum şu noktada. İkincisi... ...şeyi... ...yine anlayamadım. Yine aynı noktaya geleceğim. Toranaga nasıl bundan haberi olmaz abi? Oğlu gidecek... ...kendi kafasına göre... ...yapmayacak. Üç beş kişiyle... ...koordinatör olarak... ...yapacak. Yani... ...bir şekilde duyulmuştur yani. Toranaga'nın... ...inteli abi çalışmıyor. Eski... ...ajanları falan... ...bayağı kötü durumda galiba. Abi Toranaga'nın... ...hiçbir boktan haberi yok. Bu çıkıyor. Aynen. Yani... Kardeşini konseye almışlar... ...haberi yok. Yani Osaka'ya... ...yer yerinden oynamış... ...Osaka'da. Kardeşi konseye gelmiş... ...haberi yok. Oğlu akşam yok... ...birileriyle ittifak olmuş... ...kardeşini öldürmeye gidiyor... ...haberi... ...hiçbirisi yok. Yani... ...birisi... ...birisi... ...birisi... ...birileriyle ittifak olmuş... ...kardeşini öldürmeye gidiyor... ...haberi yok. Hiçbir boktan haberi yok abi Toranaga. Hani hep şey gibi düşünüyorsun yani... ...ulan bu adam hani stratejist falan... ...yine bir şeye bağlamıştır ama... ...bir stratejit de yokmuş bu sefer. Yok iyiyiz böyle falan... ...yaptı yani... ...bizi de... ...ters köşe yaptı... ...bununla birlikte. Bütün bu olaylara bakınca abi... ...bayağı güzel bir bölümdü. Evet evet. Çünkü bayağı bir şey oldu. Yine dizi... ...yavaş ilerlemeye devam ediyor... ...ama... ...bu bölüm olan şeyler artık... Evet evet bu bölüm yoğundu ya. Yoğundu yani. Ben de sevdim. Yani bir sürü bir şey oldu. Sonraki bölümü merak ettirtti yani. Savaş zaten gümbür gümbür geliyor. Bakalım Toronaga bu durumdan nasıl çıkacak? Anjin artık bitki gibi davranmaktan vazgeçecek mi? Mariko nasıl olacak? Fuji'ye ne diyorsun? Bu bölüm Fuji'de baya şeydi. Hediye paketi geldi yine. Orada yine ben Allah affetsin ama kalkar bastım abi. Abi ben Fuji'yi seviyorum ya. Niyeyse sevdim yani o kızı. Ya Fuji de bu Toronaga'nın Right Hand'inin torunu değil mi ya? Öyle bir şey yok. Aynen. Torun. Bilge adamın torunu. Aynen. Burito da şey galiba. Oğlu. Aynen öyle abi. Right Hand'in değil mi? Aynen. Sekizinci yedinci bölümde çözebildim aile bağlarını. Abi bu arada güzel noktalar aslında. Yani Shogun Family Map diye ara baya büyük bir harita çıkmıştı. Orada ne nasıl anca görebilirim. Yani senin bu keşfettiğin şey zor bir şey zaten. Evet. Ben de niye bu kadar zor oldu diyordum. Normalmiş tabii ki. Seninle alakası yok yani. Dizinin anlatımı biraz böyle. Ama dediğim gibi ya Fuji'yi seviyorum ben. Böyle işte bir şeyler yapmaya çalışıyor falan. Şey hoş bir karakter ya. Sevimli de bir tip seçmişler zaten. Çok. Abi yani Fuji kendini öldürecek. Fuji ya bu dizideki kadınlar sürekli kendini öldürmeye çalışıyor Kiko hariç. Ya abi bir koyun kendinizi. Fuji dedesi şey diyor ya. 6 ay işte Anjin'le olan görevimi bitirdikten sonra kendimi öldüreceğim. Oğlumun ve kocamın yanına git. Abi ölüm eski Japonya'da neden bu kadar önemli bir şey? Ben anlamadım. Yani dünyadan çok izole bir yer. Değil mi? 1600'lerdeki Japonya. Evet. Dünyanın diğer yerlerinde de kendini böyle öldürmeye can atan başka toplumlar var mı abi? Duyduğun bildiğin. Abi bilmiyorum da. Bunlar harbiden bir değişik abi. Zaten. Koku'nun tekel olmasının nedenlerinden biri bu yani. Çünkü kadınlar %80'i kendini öldürüyor yani bir noktada. Yani can atıyorlar falan. İşte yok vaktini bekliyor, zamanını bekliyor. Ya şu savaş bitsene kendimi kessem. Ya yok yıl dönümüm geldi hemen bileklerimi keseyim falan gibi değişik yaklaşımları var. Bilmiyorum ya. Herhalde bu karakterler ölecek zorunda. Ama zaten adamlarda da öyle bir durum var ya. Ya yenildim hadi hoppa öleyim. Kendimi keseyim. Kendimi kesmeyi beceremezsem diye bir tane de yancı mı koyuyorlar? Değnekçi mi koyuyorlar hani kafasını kesmek için? Adam sepuku yaptıktan sonra. Abi o da dizinin başında vardı o sahne. Ben dedim bu ne çılgınlık dedim ya. Böyle bir şey olabilir mi ya? Adam midesini kesiyor ve yanında biri oluyor. O onun başını koparıyor. Aynen. Kılıcıyla. Olacak şeyle abi ya. Hani çılgınlık abi. Çılgınlık yani harbiden çılgınlık. Yani dolayısıyla halk zaten. Halk için yani sıradan bir olay olduğu için. Hani bizim bu yadırgadığımız şey. Zaten yani şöyle düşünüyorum. O dönemde herhalde bu sepuku mepuku muhabbeti olmasa. Japonya bugün dünyanın yarısına falan hakimdi herhalde. Kendilerini öldüre öldüre hep aynı hinterlandta takılı kalmışlar. Abi çok güzel bir gözlem. Ya da teori. Adamlar bütün dünyanın ağzına sıçarlardı. İç savaşlar bu kadar uzun sürüp kendilerini bu kadar öldürmeselerdi. Aynen abi. Yalnız abi. Dizideki en tatlı karakter Açıkara Fucu abi. Kesinlikle. Anormal sempatik falan yani kadın zaten. Bir de işte böyle kendi kendine savaşmayı öğrenmeye çalışıyordu falan filan ya. İyice böyle sevdirdiler kadını bize. O şeyin sahnesini de sen söyledin. Mariko'nun sahnesi. Mariko artık Toronago'ya diyor al şu bıçağı öldür beni diyor. Toronago gidip orada eline vuruyor bıçak. İleri gidiyor falan. Ben orada da anlamadım Mariko. Zamanını beklemesi lazım. Başkasından izin alarak ölmek yerine abi. Kadın sürekli ölmek istemesi. Kendisini bir erkeğe bağlaması ya da ondan izin alması da beni biraz gıcık etti. Bence bu 10 bölümü izledikten sonra abi bir Japon bölümü Japon kültürü üzerine senle bir bölüm yapalım abi. Yapalım. Shogun arkasından anladıklarımız gibi. Aynen. Perde arkası şeklinde bir bölüm yapalım yani. Yalnız ben abi buradan Brito'dan özür diliyorum. Ben Brito'nun İsmail tarafından gönderildiğini düşünmüş. Öyle bir şey yokmuş. Vallahi ben de öyle düşünmüştüm. Yalan olmasın. Yani 800 adamın arasından tek başına kaçınca yani bu herhalde bu adamı yolladılar diye düşünmüştüm ama bir tek biz öyle şüphelenmişiz. Yazıklar olsun bize. Başka bir şey diyemeyeceğim yani. İkincisi Kiko'nun da ben İsmail'in fahişesi olduğunu düşünüyordum. O da öyle değilmiş abi. Kiko'dan da özür diliyorum. Abi Kiko'yu ben herhangi bir şeyle betimlememiştim. O yüzden Kiko'dan özür dilemiyorum. Ama. Kadın Fully Competitive market'ta değil yani onu da söyleyeyim yani çok tekel bir piyasada o birazcık da bizi üzüyor yani. Hani başka kadınlar ayarlıyor. Omi geldi ya bir ara. Ya Kiko'yu isterim ben Kiko'yu ya başka kadın ayarlayalım falan falan dediler. Başka kadın yok ki. Bir tek Kiko var abi. Herkes de Kiko'yu ayarlıyorlar yani. Harbiden hırpalandı kadın abi. Kaç bölümdür Kiko'da Kiko. Yok bir hafta onda bir hafta mı? Kiko'yu çok sevdim. Ya kadın yıllık izine çıkamadı yani. Kadın gerçekten bir iki yıl boşluğa ihtiyacı var abi. Çok zor şeyler yaşadı. Ki Kiko'nun da aslında bu işten zevk almadığını gösterdiler bu bölüm. Toronaga'nın kardeşiyle sevişirken baya böyle iğrenç surat ifadeleri yapıyordu. İğreniyordu o anki durumdan. O da güzel bir sahneydi. Orada sana şey sorayım. Kiko. Toronaga'nın kardeşi Kiko'yla seviştikten sonra. Kiko evin dışına çıkıyor. Diyor ki ben daha fazla zevk almanı sağlayacak aletler getireceğim diyor. Ondan sonra action oluyor. Toronaga'nın oğlu gidip işte amcasını öldürmeye çalışıyor. Kiko orada şey miydi abi? İş birlikçi miydi? Ben öyle anladım. Ben öyle gibi algıladım. İş birliği yapmış. Peki neden evden çıkıyor? İşte zaten o iş birliğini ben Kiko'nun Toronaga'yla olan konuşmasında aramaya çalıştım. Ama bulamadım yani. Yani orada iki saat edebiyat yaptı ya. Ya ben de öyleydim böyleydim. Ama öyle deme bak ne olacağı belli olmaz falan. Şşt şt falan yaptı Kiko. Sonra hani ona deyince hani ben hatta şey diye düşündüm. Herhalde Kiko adamı bıçaklayacak falan diye düşündüm ben. Hani böyle dur bir içeriden bir şeyler getireceğim falan filan yaptı ya. Dedim bu herhalde bunu şey yapacak. Ama meğer Toronaga'nın o saftirik oğlunu ile iş birliği yapmış. Toronaga'nın başka oğlu var mı bilmiyorum da. O da vasiyetini yazmıştı. Bu arada Toronaga'nın kaç yaşında olduğunu da gördük. 45 yıl önceye gidiyorlar. Orada 12 yaşındaymış. Evet. 17 yaşında Toronaga. 12 yaşında da çok güzel giyiniyordu. Hala çok güzel giyiniyor. Kardeşi hiç Feyza'yı almamış. Hala aynı zıbınıyla uzunca yıllar hükmetmiş o bölgeye. Toronaga'nın küçükken yanındaki adam da şey o işte Fuji'nin dedesiymiş abi. Aynen. Toronaga'nın 12 yaşında nasıl oba beyi olduğunu da öğreniriz belki ilerlerde. Ben o hikayede merak ettim. Ya bir de bölüm girişi şeydi ya 6. İşte savaş bitti. Toronaga kazandı. Lord Toronaga falan dediler. Ben şu anki hikayenin savaşı bitti sandım. Bir an böyle gaza geldim. Ama sonra baktım ufacık Toronaga kazanmış. Ben de öyle düşündüm ya. Ben de buradan geriye doğru saracağız zannettim yani. Toronaga kazandı. Ama nasıl kazandı falan gibilerinden. Ama tabii ki bu kadar kolaylaştırmadılar diziyi. Kiro Masu ile Toronaga uzun yıllardır arkadaş. Bir sonraki bölüm artık Ochiwa ve Toronaga bakalım Osaka'ya gidecek mi? Abi ben çok heyecanlı bekliyorum. Şimdiden çok heyecanlandım. Çünkü hikaye çok iyi noktaya geldi. Artık işte Mariko ölecek mi? Fuji savaşacak mı? Ondan sonra Yabusele ne yapacak? Yabusele abi çok mutsuz durumda. Ne yaparsam yapayım öleceğim diyor ama. Gidiyor Anjin ile konuşuyor. Bir de diyor ya ne diyorsun hiç anlamıyorum. Benim dediklerimi de sen anlamıyorsun. Neden konuşuyorum ben hafta anlayayım falan diyor böyle. O da çok sempatik sahneydi. Evet onu sen anlıyor ben de beğendim ya. Ama o adam ben hani rüzgarın arkasına alır gider diye düşünüyordum ama herhalde bizimkinin yanında olacak hep. Mecbur kaldı abi çıkış yok. Çıkmaya çalıştı ama çıkamadı yani. Benim bu bölüm ki en sevdiğim sahneyi anlatayım. Ondan sonra da diyeceğim başka bir şey yok. Omi var ya Yabusele'nin yeğeni. Toronaga'nın oğlu ona şey diyor ya. Anjin'in gemisi buraya gelmeden her şey çok güzeldi. Keşke o günlerde kalsaydık diyor. O sahne benim çok hoşuma gitti abi. Yani Omi'nin o savaş istememesi, şu anki kargamaşılardan rahatsız olması ya da insanların savaşsız hayatta fakir de olsa daha mutlu olduğunu vurgulayan bir sahne olması çok sempatik. Evet evet güzel bir sahneydi o. Ve zaten ondan sonra da bizim Toronaga'nın oğlu gaza geldi yani. O mevzudan sonra. Toronaga'nın oğlu da gaza gelmek için zaten neden arayıp duruyor. En sonunda öldü. Nagakado öldü. Buraya kadar anlamadıysanız. Evet bir açıklama. Teyide muhtaç bir bilgi. Kafayı vurdu ve yamuldu kesin de yani herhalde ölmüştü. Ve kendi kendini öldürdü. Amcasını öldürmeye çalışırken ayağa kaydı ve kafasını bir kayaya çarparak öldü. Tabii çünkü terlikle yürüyorlar her yerde. Bunu söylemek istemiyorum ama. Her yerde terlikle yürüyorlar abi. Taşın üstüne oraya buraya terlikle bastı ayağa kaydı adamın. Böyle ölmemeliydi yani. Samuray kıyafetleri falan her şey çok güzeldi abi. Altında terlik böyle. Hiçbir inandırıcılığı kalmıyor. Bilmiyorum ya o takunyalar pozisyon almaz zor bir kere yani. Yine bayağı iyi dövüşmüşler yıllarca. Tebrik ediyorum buradan Japon halkını. Gerçekten zor yani. Benim diyecek bir şeyim kalmadı abi. Valla benim de kalmadı. Güzel bir bölüm oldu. Bakalım bir sonraki bölümü artık heyecanla bekliyoruz. Bir sonraki bölümler bundan sonra. Bundan daha iyi olacak abi. O yüzden aşırı heyecanlıyım. Şu 3 hafta 3 bölümü izleyelim. Ondan sonra bu bölümü kapatalım. Çoğunu. Ne yazık ki 2. sezonu yok. Olmayacak. Çünkü hikaye bu kadar. Ama bakalım. Ama iyi gidiyor ya. Bakalım. O zaman haftaya görüşmek üzere diyelim mi? Haftaya görüşmek üzere. Hadi görüşmek üzere.