🎙️ Shōgun 10. Bölüm - Kafalar Uçuşuyor, C4’ler Patlıyor, Seppuku’lar Havada Uçuşuyor! 🇯🇵💥
Bu bölümde resmen aklımızı... ve biraz da Yabusele’ninki gibi, kafamızı kaybettik! 😵💫
🧠💨 Yabusele’nin sinir krizleri, “Bu kadar da olmaz!” dedirtti... Seppuku mu? Gerçekten mi? SEPPUKU MU
DEDİN?! 😱🔪
🫡 Anjin’in Japonya'da “misafir” gibi değil de, direkt esir gibi kalması... adam neye uğradığını şaşırdı. Bir
gitmek istiyor, bir Shōgun’a bağlılık yeminleri ediyor. Sen de karar ver be kardeşim! 🤷♂️🇯🇵
🏯 Ve tabii ki... 🐐 Toranaga. Adam bir tane bile kılıç sallamadan, ortalığı dumura uğratıp Shōgun oldu.
STRATEJİ 101, saygılar abi! 🙇♂️🎯
💣 Mariko... Ah Mariko... sırtında C4 patlıyor, kendisi hâlâ Vogue kapağından fırlamış gibi sahnede! Ne bir
damla kan, ne bir saç teli eksik! Mucize? Yoksa Japon estetiği mi? ✨🕊️
🤔 Peki, tüm bunlara rağmen biz bu diziyi öneriyor muyuz? Finalde ne hissettik? Kahkahalarla, tartışmalarla
ve şoklarla dolu bölüm sonu yorumlarımız sizi bekliyor! 🎧🔥
Bölümü dinlemeyi unutmayın yoksa Yabusele gelir seppuku yapar! 😅👹
Çekim alanına hoşgeldiniz. Bugün Shogun'un finalini konuşacağız. 10. bölümünü konuşacağız. Zor bir haftaydı. Çok merak ederek beklediğim bir haftaydı. Ve karşılığını aldık mı bilmiyorum. Ben garip hissediyorum Altu. Sen nasıl hissediyorsun? Son her selam. Gerçekten ben de garip hissediyorum. Ne hissettiğimi de çok bilmiyorum. Büyük beklentilerle girdik. Son bölüme. Bazı noktalarında baya tatmin oldum. Bazılarında da pek olmadım açıkçası. Zaten konuştukça detaylarına gireriz. İlk önce şeyi diyelim istersen. Bugün 3 saat sabaha kadar podcast çekmeyi planlıyoruz. Final şerefine. Bizi kimse tutamaz. Çünkü konuşacağımız çok şey var. Neyse tabii konuşacağımız şeyleri bir yanına bırakalım da. Diziye nasıl girdik abi? Ben birincisi. Mariko'nun ölümünden bir önceki bölüm. Çok üzülmüştüm. Her ne kadar ölüm sahnesi kötü olsa da Mariko'suz Shogun benim için boş olacaktı. Neyse bir bölüm var. Zaten idare ederiz dedim. Bölüm başlangıcı. Bence çok *** başladı. Özür diliyorum. Dilim için. Yok neymiş işte John Blackthorne'un Dream of a Dream'miş. Yani rüya içinde rüya gördüğü anla başladık. Ben orada bir sinirlendim zaten abi. Çünkü bu dizi Shogunlukla ilgili. Evet. Gelmiş oradaki bir tane İngiliz adamın rüyasıyla finale başladık. Ve o bir yere de bağlanmadığı gibi ilerleyen sahnelerde. En azından ben bir yere bağlayamadım. Yani onu birazcık bizim hayal gücümüze bırakmışlar gibi algıladım ben. Yani böyle adamın katarakta olmuş gözlerinden dünyayı gördüğümüz andan bahsediyorsun herhalde. Ya zaten ben bir de şeyden negatif başladım yani diziye. İşte bir önceki bölümü gösteriyorlar ya. Evet. Evet. Bombanın önüne geçen Moriko'nun bir anda tertemiz bir şekilde hani 2-3 sıyrıkla Angie'nin kucağında son nefesini vermesi kısmı biraz canımı sıktı ya benim. Ya madem patlattınız kadını ya değil mi yani? Ya hakkını verin şunun yani. Orada kadın ya ben kendimi feda ediyorum dedi. Bombanın önüne geçti patladı falan inanılmaz bir patlama oldu falan. 8 gün hiç kimse duymadı. Moriko'da 2 tane çizik var abi suratında. Ya şimdi buna girmeyin yani o zaman ben bu gerçekçilik olayını sorguluyorum ve bu benim canımı sıkıyor ya. Benim bütün dizilerde bu oluyor bana yani. Aşırı haklısın ki biz bu dizilerde ne bağırsaklar ne kafalar kopmuş hayatlar vardı her şeyi gördük. Evet. Ya Moriko'nun dediğin gibi sırtı dönüp kapıya dayalı arkasından bomba patlıyor kadının suratında 2 çizik var. Aynen abi 2 çizik var. Arkasında hiçbir şey yok. Ya onu geçtim abi 9 bölümdür işte okla mızrakla savaşıyorlar. Ya o C4'ü kim getirmiş? Şurada abi oraya. Yani Anji'nin silahı bile böyle orada ışın kılıcı gibi yani kılıç ve ok olan bir ortamda ışın kılıcı mertebesinde Anji'nin silahı. Orada C4'ü nereden buldunuz lan? Ya da neyse işte o dinamit midir neyse artık yani o patlattığınız şey. O da bir değişik geldi bana yani. Hani ya birazcık daha ne bileyim ya işte o zamana özgü bir şey bekledim yani. Yani ne bileyim böyle hep o şeyi verdiler ya işte böyle işte klasik işte geleneksel. Ne bileyim ya bir kılıçla mınış ölse daha böyle etkileyici olurdu bence. Çok katılıyorum sana ya. Yüzde 1500 katılıyorum sana bak. Yüzde 100 bile değil. Şu an var ya dediğin her şeyin altına imza atarım. Yani dizinin bütün otantikliği bütün o işte orijinalliği falan o bombayla beraber yok oluyor. Ve son bölüme böyle giriyoruz. Acaba şey diye düşündüm podcast'a başlamadan. Seni beklerken. Ya bölümü hani biraz böyle bir önceki bölüm iyi olduğu için bu bölümden beklentilerim yüksekti. O karşılanmadığı için hayal kırıklığımı var diye düşündüm de. Yok abi şöyle rasyonel baktığım zaman yine de diyorum yani bölümümün bu kısımları bayağı zayıftı. Aynen. Ya ben mesela Moriko'nun bir önceki bölüm ölüş şekline moralim bozuk başladım ama. Hani diziden önce resetledim kendimi. Yani hani ilk kez izliyormuş gibi hani böyle herhangi önceki bölümle bir bağ kurmadan izlemeye çalıştım. Ama dediğim gibi yani o beklediğim şeyi alamadım ilk başta. Neyse hani geçelim bu kısmı. Çok da uzatmayalım. Günün sonunda Moriko'muz öldü. Moriko yengemiz. Hepimiz üzüldük ve bu Moriko'nun ölmesi ve bu şekilde ayrılması birazcık ortamı gerdi. Bunu nereden anladık? İşte bunu daha sonra klanlar bir araya geldiği zaman işte klan liderlerinin işte ya böyle olmayaydı iyiydi. Vesaire tarzı yorumlarıyla aslında hani Moriko'nun. O ilk başta Toranagan'ın kafasında kurduğu stratejiye uygun bir hareketle aslında ortamı istedikleri kaosu yarattıkları bir ortam oluştu gibi oldu. Abi klanlarda benim şeyi çok dikkatimi çekti. Toranagan'ın kardeşi Ishuda'ya Toranagan'ın mektubunu gönderiyor. Ve orada Toranagan'ın kardeşi bile olaydan rahatsız gibiydi. Evet evet. Çok şerefsiz çok hiçbir şey sallamayan bir tipken. O bile Moriko'nun ölümüne. Biraz gıcık olmuş durumdaydı. Ishuda da aslında Moriko'nun ölümünü Toranagan'a atmaya çalışıyor. Aynen öyle. Ama kimse yemiyor. Aynen öyle. Yani şimdi ortam tabii biraz gerildi orada. Yani şimdi bu durumdan rahatsızlık duydular. Hoş zaten bu da planın bir parçası olduğunu anlıyoruz zaten ilerleyen dakikalarda da. Ama hani orada böyle bir mutsuzluklar bir böyle ya bu olmadı ya bu şeklindeki yaklaşımlar bütün klan liderlerinden geliyor. Buna dediğin gibi kardeşi de de ait. Ben daha fazla bir aslında rol bekliyordum. Ama öyle bir durum olmadı yani. O sanki böyle birazcık daha bir çünkü hani o kardeşinin girdiği Toranagan'ın kardeşinin girdiği bölümde daha böyle bir kuvvetli bir giriş olmuştu. Ben hani bir etkisi olacak geleceğe bir yön verecek falan diye düşünmüştüm. Ama çok da öyle olmadı yani anca Toranagan'ın kınama mesajını yolladı yani. Başka arada bir işe yaramadı herif. Etkisiz eleman ya ben şeyi fark ettim. O adam Hunisi'ni satmadığı zaman etkili değil abi. Etkisi varken biraz daha karizmatik oluyor. Evet abi. Trouble olduğuna geçiyor. Aynen o Huni olmayınca sıradan bir Japon askerine dönüştü bizim için. Huni demişken gerçekten Hunileri giyen bir karaktere döneydim o zaman. Mariko'nun ölümü en çok onu parçalıyor Yabusele. Yabusele'yi bu bölüm kafayı yemiş çıldırmış delirmiş bir şekilde görüyoruz. Ve ben Anjin'le beraber Anjin hadi bana da zanlı öğret. Hadi senin gemini alıp İngiltere'ye. Senin memleketine dönelim dediği zaman abi kahkahayı bastım. Kahkahayı basmam doğru muydu bilmiyorum ama bastım yani. Tutamadım kendimi. Adam resmen sıyırmış. Aynen öyle ya Yabusele bu bölüm acayip sıyırdı gerçekten. Yani hem şimdi işi de onun. Yanında oldu işte bu olaylara aslında neden olan insan oldu. Ama en sonra bir ara işi de onun karşısına çıktığı zaman da hani işi de ona tamam işte görevini yaptın. Koltuğun hazır falan gibi bir şeyler söyledi. Ama orada zaten Yabusele ya ben hani bunu esir alacaksın öldüreceğini düşünmemiştim. Mariko'yu diyerekten orada kafa karışıklığını aslında işi de ona söylemiş oldu. Zaten o noktadan sonra da hep böyle bir dengesiz böyle kafayı yemiş gibi bir duruma. Hep o vibe'ı verdi bize. Yani o Mariko'nun ölmesi onu hakikaten sarstı yani. Ama bu güzel bir detay oldu bence. Çünkü o adam şimdi her ne kadar böyle kaypak o taraf hani rüzgar nereden eserse oraya gider falan adamı gibi verse de böyle bir duygusallık yani duygusal bir bağ yapmışlar orada. O benim hoşuma gitti. Yani böyle bir çünkü hep böyle hani ailenin böyle yaramaz çocuğu modunda ya Yabusele. Ama da hep sevilir falan. Hani o tarz bir karakter. Yani o tarz bir karakter. Dolayısıyla Mariko'yla o tarz bir bağ kurması hani üzülmesi ona benim hoşuma gitti yani. Orada güzel bir detay oldu bence. Abi sana çok katılıyorum. Bu bölüm her şeyin dediğin şeye katılıyorum. Sen konuşsam ben sussam da olur gibi geliyor şu an ama. Yani bir noktada hep şey yapıyorlar. O işte iç judgment'ı yapıyorlar yani. Yani hani adam üzüntü duyduğu zaman hani onu yaşıyor. Hani öyle çok böyle bir cold blooded durum yok yani. Çok İngilizce kelime kurdum ya. Türkçedir aklıma gelmedi. Evet şu an İngilizceye dönüyoruz podcast'e. Çok böyle hani o soğukkanlı katil şeyinde değiller ya. Hani o güzel bir detay yani bence. O benim mesela hoşuma gitti. Dolayısıyla hani o Yabusele'nin orada işte Mariko'nun ölmesinden sonraki o hani hafif kafayı çizmesinin. Çizmiş hali bende pozitif bir etki yarattı yani açıkçası. Bende de aynı şeyde yarattı abi. O çok hoşuma gitti. Daha sonra ne yapıyorlar? Yabusele ile Anjin bir şekilde memleketlerine dönmeye başlıyor. Anjin'in nasıl kurtulduğunu anlatmaya gerek var mı bilmiyorum da. Anjin de bir şekilde Portekiz'i rahip. Hani artık sen git buradan öldürmeyeceğiz seni. Ya şöyle Anjin'in nasıl kurtulduğu belli aslında. Şimdi Mariko aslında bir anlaşma yapıyor Portekizli arkadaşlarıyla. O iğrenç saçlı Portekizli rahip mi kardinal mi neyse o adam. Onunla bir anlaşma yapıyorlar ve diyor ki işte tamam hani böyle böyle. Ben hani zaten o kendi çizdiği yolu söylüyor ama karşılığında da işte Anjin'in ölmemesini sağlamasını istiyor. Dolayısıyla da bizim iğrenç saçlı Portekizli kardinalimiz ya da papazımız neyse artık onun karşılığı. Zaten bunu söylüyor yani. Tamam. Ben seni bırakıyorum seni Yavuz Ede'ye de yollayacağım. Bu zaten Maria'nın hatta diyor Maria'nın son isteğiydi. Ben de bunu yerine getireceğim diyor. Artık sözünde zaten durmayan bir insan yok. Yani öyle bir dönem. Kim ne derse uyguluyor yani. Alışık olmadığımız sahneler bunlar. İğrenç tıraşlı Portekizli rahibi son defa görüyoruz. Zaten bu dizide bence çok gördük. Portekizli ilk bölümde bir tane. İzmir'de bir tane İzmir'de bir tane. İzmir'de bir tane. İzmir'de bir tane. İzmir'de bir tane. Bravo. Benim de aklıma geldi. O da çok daha güzel bir karakterdi. Bence de çok iyi bir karakterdi. Rodríguez. Aynen Rodríguez bravo süper hatırladım. Ben ondan da onu daha fazla sahne alırdı diye düşünüyordum. Hani bir daha böyle bir dizide bir. Vibe verdi. Evet vibe verdi. Yani böyle bir karakterli farklı bir şey bekliyordum. Yani dahil olur diyordum diziye. Ama o hiç olmadı ve hatta hiç olmadı yani. Bir daha görmedik adamı en sonuçta. Abi aynen ya. Ben de çok şey bekliyordum. Kötü tıraşlı rahibin menajeri daha iyiymiş abi. Öyle diyelim konuyu bu şekilde kapatalım. Yoksa o adamın neden durduğunun. O rahibin de bir olayı olmadı ki abi. Hiçbir şey yanmadı yani. O rahibin de hiçbir etkisi olmadı yani. Klasik bir Portekizli diyebilir miyiz? Tam klasik bir Portekizli diyebiliriz abi. Portekizli dostlarımızdan özür diliyorum ama. Yani bunlar hep böyleymiş abi. Bütün. Geçmişte. Yani işte oraları ilk ayak basarak falan sömürmüşler her tarafı. Fıfı ve. O kadar iyi bir noktayı getirdin ki. Bir sonraki sahnede ne oluyor? Portekizliler adamın gemisini yaktı diyorlar. Neden Portekizliler adamın gemisini yakıyor? Çünkü İngiltere'ye gidip Japonya'yı söylemesin diye abi. Aynen öyle abi. Bu yani garip bir durum. Zaten Angie'nin gemisini batırılmış olarak görüyoruz sonrasında. Ya tabi bunların hepsi aslında birbiriyle birazcık böyle chain reaction var. Yani. O ilk başta işte Yabusele ile birlikte geri dönüyor. Ve işte Hristiyanlar yakmış gemini falan diyorlar adama. Ama daha sonra anlıyoruz ki aslında onlar yakmamış. Maliko. Evet Maliko yakmış. Hatta en sonda da anlıyoruz ki Maliko da yakmamış. Toronaga yakmış. Yani adamı devreye sokmak için bu kadar zahmete değer miydi Toronaga demeden edemiyorum kendimi. Ya Toronaga'yı şey sanıyorum. Ya Toronaga'nın şey sahnesini söylemeden geçineceğim bu noktada. İlerleyen sahnelerde Toronaga diyor gemisini bir daha yaparsa bir daha yakarım diyor. Neyse oraya geliriz ayrıca. Ben orada çok güldüm abi. Aynen orada ben de güldüm. Yani buradan çıkamayacak bu adam diyor yani. Neticede. E sorakotuni gozeimasu. Angie'nin to hajimete oda. Ayasuga nantum ga ovoeta. Tata kote mo nozomi wa nai yue yamete oketo. Onore ga katebo nozomi wa aru. Katebo subete omoe no mama ni naru. Ama hatırlar mısın Altu bak sen o sahneyi çok sevmişsin ben hatırlıyorum. Hani Angie'nin bir tane Osaka'da hapishaneye gönderiliyor. Orada bir tane yaşlı adamla konuşuyordu ya. O yaşlı adam şey demişti abi. Eğer Toronaga seni arkadaşı olarak gördüyse seni Japonya'dan asla bırakmaz diyor. Ve bu sahnede de onu görüyoruz dizinin sonunda aslında. O yaşlı adamın sahneleri çok değerliydi abi. Dizi aslında tamamen özetlemişti o adam. Sen dikkati çekmiştin. Ben o zaman demiştim yok lan o kadar önemli değil demiştim. Ama yanılmışım. Abi her şey çok güzel. Herif zaten orada bize anlatmıştı diziyi hatırlıyorsun. Bir baştan önce bir özet geçti. Niye böyle oldu ve ne olacağını da anlattı. Herif orada olayı bitirdi. Droptu mike yaptı zaten. Bunu sadece çok dikkatli dinleyiciler anlayabildi yani. Abi sonra ne oluyor? Angie'nin gemisinin battığını görüyor. Ve çok hoşuma giden bir şey oluyor. Obi geliyor. Obi miydi? Omi. Yabuseli'nin yeğeni diyor ki. Amca diyor. Bana kılıçlarını ver. Toranaga seni rehin aldı diyor. Sonra Toranaga'nın yanına gidiyor Yabuseli. Ve neresi orası abi? Yabuseli'nin Angie'ni ilk defa gördüğü yer. Hatırlıyor musun? Evet iyi yakalamışsın. Bu sefer Yabuseli Angie'nin yerinde. Ve Yabuseli'nin yerinde de Toranaga var. Toranaga aslan biz senin ihanet ettiğini anladık. Sen Mariko'yu satmışsın. Sattın mı diyor. O da sattım diyor. O da diyor ki. Toranaga tamam o zaman bütün topraklarına el koyuyorum. Bundan sonra senin yapacağın bir şey yok. Yarın kendini öldürmeni istiyorum diyor. Yabuseli orada diyor. Beni canlı balıklara at. Beni yesinler şunu yapsınlar falan. Toranaga diyor. İyi fikir ama hayır olmaz diyor. Sen kendini öldüreceksin diyor. Orada da bayağı güldüm. Sonra diyor. Topraklarımı alıp yeğenime ver bari diyor. Bu da çok güzel makul bir istek ama diyor. Hayır topraklarına ben el koydum. Onu da vermeyeceğim diyor. Sonra neyse Yabuseli'yi gönderiyorlar. Yabuseli diyor ki destekçim Anjin olsun diyor. Aynen. Anjin'le aslında Yabuseli'ye ne kadar yakınlaştığını görüyoruz. Evet aynen öyle. Sen şeyi çok iyi yakalamışsın. Ben o detayı fark etmemiştim. Sen şimdi deyince orada bir aydınlanma yaşadım yani. O sahnede böyle yer değişmişler gibi oldum şu hakikaten. Şu an sen deyince onu ben de fark ettim. Dediğin gibi yani o destekçim Anjin olsun diyor ki büyük risk yani. Anjin'in kafa uçurmuşluğu yok. Ya ben olsam hayatta istemem abi Anjin'in kafamı kessin hikayesini. Mantık olarak en iyi keseni seçmek gerekir. Torunaga da zaten diyor ya saçmalama diyor yani. Olmaz o iş diyor. Öyle olunca da Torunaga sen bari destekçim ol diyor. Torunaga da tabii ki zevkli diyor. Çünkü zaten onu hak ettiğini de düşünüyor yani. Çünkü günün sonunda. Çünkü günün sonunda Yavuz hele de sattı yani. Torunaga da bu arada keyif alıyor bence. Tabii canım. Hoşuna gidiyor *** böyle şeyler. Böyle bir gururu okşansın. Böyle bir yaltaklanma olsun. Çok hoşuna gidiyor. Orada böyle bir keyif yerini görüyor. Böyle bir yüzü gülüyor falan Torunaga'nın. Tek bir de geçmeyelim abi. Torunaga bütün bölüm Mareşal kıyafetiyle geziyor. Yine giymiş en güzel kimonalarını. Altın altın. Her tarafında bir şey var gibi. Yine güçlü gösteriyor yönetmen bizi. Torunaga'nın göründüğü sahnelerin bence kalitesi çok güzeldi abi. Sinemografisi falan. Renk seçimleri. Benim bayağı hoşuma gitti görseller bu. Güzeldi evet. Onu da söyleyeyim. Bazı sahneler biraz arka plan abartılıydı yani. Böyle çok fake duruyordu yani. Biraz abartı fake duruyordu. Böyle atın üstünde o Şahin'i saldığı şey falan. Ya arka tarafın yeşil olduğu o kadar belli ki. Yani o kadar da gerek yoktu yani. Gibi düşündüm ben o an. Normalde çekebilirdiniz yani. Hemen niye öyle bir şey yaptınız acaba dedim. Şey sahnesi de öyleydi abi. Anjin'le Fuji'nin okyanus sahnesi de öyleydi. Evet abi ya bu Fuji mevzusu da biraz canını sıktı benim ya. Onu da şu an malem konuyu açtım. Fuji ile ilgili iki akıntım var. Bunu hemen paylaşmak istiyorum. Burada. Birincisi. Kahküllerinin çok kötü bir hizmeti var. Şirin'in çok kötü kesilmiş olması beni gerçekten ilk bölümden beri rahatsız ediyor. Ya o kahkülleri kendi mi kesti ne yaptı bilmiyorum abi. Böyle sinema perdesi gibi ya. Ya böyle köşelere doğru uzun ortası kısa ya. Gerçekten çıldırdım yani o kahkül mevzusuna ki kahkül severim yani. İkincisi de kadını rahibe yaptılar abi. Abi evet ya. Bu da çok hoşuma gitmedi yani. Hani Fuji'yi çok böyle sempatik bulduk falan. Böyle tatlı Şirin. Yine bu. Yine böyle Şirin tatliş şeyler oldu falan filan. Rahibi oldu abi kadın. Yani pek böyle beklentimin dışında bir şey oldu bu da yani. Fuji'yi harcamışlar diyorum. Ya Fuji hani Anji'nin yanına gelip oturdu konuşmaya başladı ya. Aa Fuji-sama hoş geldin. Ulur dılır muhabbet. Ben orada dedim herhalde bunlar artık beraber yaşayacaklar. Ben de öyle dedim ya. Ya şeyi düşündüm yani şimdi Mariko'yu harcadıkları için. Tamam bunu Fuji ile birlikte yapmazlar hani o Mariko'nun anısı. Vesaire cart curt. Ama yani abi kadını öyle bir bypass etmişler ki yani. Direkt böyle rahibe olup kocasının çocuğunun külünü denize döktü yani kadın. Yani öyle de bir çıkış beklemiyordum yani. Hani böyle market'tan sert bir çıkış yaptı. Yani bütün hisseleri düşürdü. Fuji hisseleri yerden duydu yani. Bir de şeyi çok merak ediyorum abi. Romanda nasıl geçiyor bu olaylar? Gerçi yani. Yani romandan diziye nasıl aktarıldı emin değilim bazı şeylere. Çünkü bir önceki diziyle bu diziyi henüz karşılaştıramadım. Bir önceki ile izlemek istiyorum. 1980 yapımı olduğu için o dizide romanı biri bir yapmışlardır gibi geliyor nedense bana. Ya da romanı okumak zorundayım. Ya da romanı okuyup diziyle izleyen varsa onlar da bize bilgi verirse bu da güzel olabilir. Dediğin gibi her şeyi biz araştırmak zorunda kalmayalım. Abi kesinlikle roman böyle değildir bence. Değil mi? Ve hakikaten sanırım okuyacağım yani. Bir boşluğuma denk getirip okuyacağım muhtemelen. Çünkü hani orada nasıl bittiğini biraz merak ediyorum. Çünkü burada çok fazla dokunuşu var gibi geliyor. Ya çünkü şey var yani. Bütün sahneler ve hikayenin kurgusu bazen match etmiyor gibi geldi bana. Yani bilmiyorum. Ukalalık yapmak istemiyorum burada ama. Böyle arada bir şeyler var. Ne bileyim. O kurguda böyle anlamsız iniş çıkışlar oluyor yani. Onlar bana birazcık yönetmenin yorumu gibi geldi. O yüzden bir şeye bakmak lazım. Kurguda zayıflıklar var abi. Kesinlikle sana katılıyorum bu konuda. Mesela bir sonraki sahneye geçeyim abi. Ne oluyor? Arjin diyor ki ben Torunaga ile konuşmak istiyorum diyor. Fuji yarın bana bir görüşme ayarla diyor. Bir sonraki gün oluyor. Torunaga karısı ve yeni çocuğunu alıyor kucağına. Diyor işte çocuğumu getirdiğiniz için teşekkürler falan filan. Ve orada Ochiwa'dan mektup geliyor Torunaga'ya. Torunaga onu açıyor, okuyor. Ondan sonra hafif böyle aa diyor işte her şey değişecek gibisinden yine bir tane şiir patlatıyor orada. O şiiri patlattıktan sonra biz anlıyoruz ki aslında Ochiwa saklıdan gizliden Torunaga'ya destek olacağını söylüyor. Mesela bu bence kurgudaki büyük bir açık ya da ben anlayamadım. Abi işte onu. Adamın Moriko'yu oraya gönderip Suicide Mission'a göndermesine bağladım ben. Çünkü Ochiwa'nın böyle bir şey yapma gibi bir eğilimi yok yani aslında. Böyle bir eğilim yok ya alakasız bir şey abi. İçiyle öyle birlikte oluyor, daha güçlü oluyor. Herkesi keseceğim biçeceğim falan modunda. Sen niye durup dururken Torunaga'ya yardım ettin yani? İşte sözüm ona yani kağıt üstünde teorik olarak Torunaga bu kadını yolluyor ve oradaki bütün tutsakların özgür kalmasını sağlıyor. Çünkü işte kadının karşı çıkması ya tutsaksın ya değilsin mantığıyla işte o sayede herkes kurtuluyor. Yani işte o malum sahneyle herkes kurtuluyor. Kurtulduğu için aslında o anlamda Moriko'nun ölümü işe yarıyor. Moriko'nun ölümü bir yandan ötekini de tetikliyor. Yani bu kadar mı strateji yani? Ya inanılmaz bir böyle milyonda bir stratejiyi hayata geçirmiş ve başarmış gibi oluyor yani. Hani o birazcık yani çok biraz abartı gibi oldu. Abi aynı şeye katılıyorum yani hani o kadar ufak bir hamleyle ufak hamle demeyelim. Tam Moriko güçlü bir karakterdi. O öldüğü zaman resmen Japonya'da kartlar yeniden rahatlıyor. Böyle bir şey olabilir mi abi? Aynen. Bak şeyi anlayabiliyorum yani hani işte Moriko'yu işte oraya götürerek işte oradan ayrılmasını isteyerek işte esirleri kurtarması mesela oraya kadar okeyim yani. Ama hani Ochiba'nın da Moriko'nun ölmesi yüzünden de bir şey yok. Yani hani Moriko'nun da Moriko'nun ölmesi yüzünden de bir şey yok. Yani Moriko'nun ölmesi yüzünden sana böyle yardımcı olacağını falan filan düşünmek artık yani. Yani come on man dedik. Dedirten anlar oldu bana yani bilmiyorum. Çok abartı oldu abi. Hatta Yabusele öleceği zaman Ansuz'un kendine saplayıverdi ya yani bari öleyim artık. Dizinin son 10 dakikasına geliyorsa ölmem lazım deyip jort diye sapladı ya kendini. Yani orada bile vay anasını arkadaş nasıl düşünmüşüm bunu falan dedi Torvalar. Eller yani hani ne aya founder etmiştin abi? Yani bu da комментар sempre? playoffs Kill oggi çok gülmeyen bir şey anderesodun daha önceki konuyla böyle ahlfl место barrelı parodylon u silent sentincje ol. Abi bu yayın oui yok ya ordan hastu kaldılar Iker deh Boardlee e de yapıyorle rider. Mesela biz yine onun için kitaplar var cuz de brig Merci geç aşağı seni dostlar democrats in bucket o zaman nasıldie bak está belli de acum el de böyle görevlendiriyor. a deal Melissa 치igo 1 pu问题 bir sfёrär Ya o spor yani uçtu. Hatta burada tek küsür bir s��етров falan. Nerede proceso gosh yav Hollow McLell Marketключ'un x包 Vikings bar physicsachoив y aura daha çaba yollafji. geçen bir maç şeyi izledim yani. Savaş savaş savaş dedik. Son bölüm. Son saniye. Hala savaş yok abi. İnanılmaz abi. Yani en büyük toplu ölüm. Tsunami sahnesi. Tsunami değil özür dilerim. Deprem sahnesi. Bir de zırt pırt deprem oluyor. Tamam Japonya'nın gerçeği onu anlıyoruz da. Ya zaten tek katlı bomboş binada yaşıyorsunuz arkadaş. Bu kadar panik olmayın yani. Bu sahne çok komik değil miydi? İşte Ochiwa'yla Ishido diğer konsey üyeleriyle takılırken deprem oluyor. Ve Ochiwa böyle oluyor. Kafasını koruma refleksi sergiliyor. Ve benim orada tek düşündüğüm bu evin çatısı zaten kağıt değil mi? Aynen. Neden böyle yapıyor? Kağıt kesiğinden çekindiği bir dakika oluyor orada Ochiwa'nın. Sadece sıfır eşya var ya zaten. Bir de diyorum ya abi depremde ölen adam sayısı savaşta öden adam sayısının 28 katı. Ya bu bizi birazcık düşürdü yani. Yani gerçekten bak ikinci bölümden hadi ilk iki hadi üç diyeyim. Üç bölümden sonra, üçüncü bölümden sonra yani geriye dönüp izlesek dinlesek podcastleri. Ya hep bir savaş beklentimiz oldu ya. Ve bu kursağımıza dizdiniz abi. Kursağımıza dizdiniz yani şu savaş şeyini. Yazıklar olsun abi. Yazıklar olsun abi. Tsunami ile depremle öldürdüğünüz adamlar. Yani böyle kılıçla okla yedi kişi öldü abi dizide. Dizideki en büyük savaş sahnesi Mariko'nun o yedi adama karşı savaştığı an ya. Aynen. Ona harici hiçbir şey yok. Onda da abi bir kısmı uzaydan gelen okla öldü. Yani o okun kimin kim yaptığı belli değildi yani. O sahnede şey vardı bir de abi yüzlerce insan ölüyor ama biz son iki insanın ölüşünü görebiliyoruz sadece. Acaba şiddetten mi kaçındılar bu dizide fazla ama ne bileyim. Ya bizim bir hayal kırıklığımız oldu onu belki kendimiz yarattık Atu ya. Burada kendimiz durup biraz düşünelim istersen. Yani savaş biz neden savaş bekledik abi? Dizinin adı Shogun olması dışında başka bir şey var mıydı? Abi yani çok haklısın ama ya arka planda hep gazlanmadık mı yani? İşte arada böyle samuray kaskları. Kask mıdır artık neyse. Neyse onun adı. Onun'u göstermeler. İşte böyle duvara konulmuş katanalar. Samuray kılıçları falan. Abi bizim bu insider. Üçlü çektirmeler. Üçlü çektirmeler zaten ayrı bir şey. Oğlum bu bizim içerideki adamımız bir de Toranagaya yani bilgi sağlayan ajanımız bir de samuraymış abi. Son dört dakika kadar öğrendik onu. Samuraymış. Yani herifin görevi sadece bilgi aktarmak. Onun için Hıristiyan olmuş herif. Ya bu mudur abi? Yani bu böyle samuraylık olmaz olsun ya. Ya ben böyle kılıçlar çekilecek, birbirlerine girilecek falan öyle bir şeyler bekliyordum yani. Ya o anlamda biraz ayak kırıklığına uğradım yani. Net söyleyeyim. Bu savaş isteğimiz savaş sandesi görme isteğimiz karşılanmadığı için de abi benim diziden aldığım zevk biraz azaldı. Bunu kendim yarattım. Lanet olsun. Ama gerçekte bu yani. Savaş olmadığı için ben biraz üzgünüm abi şu an. Senin yüzünden ben de yani o onu ben de yaşadım yani. Beni çok savaşla doldurdun. Ya savaş ne zaman savaşıyor ne zaman savaşıyor derken işte dizi bitti yani. Ve bir de yani işin şöyle bir üzücü kısmı var ki o savaşı da simüle ettiler. Lanet olsun. Simüle ettiler abi. Yani herif dedi ki işte böyle olacak ama öyle olunca işte bizim varis aslında işte o çiba o mektubu attı ve dedi ki Toran Aga'ya işte ben varisin desteklememesini söyleyeceğim vesaire dedi ve varis desteklemedi ve işini de o kaybettiği bile simüle ettiniz arkadaş. Yani ya biz şunu bile yaşayamadık ya. Adamın simülasyonunu da izledik yani orada böyle. Rüya gibi izledik yani olayı. Ve orada mesela ben şeyi çok merak ediyorum abi. Bu diziyi bak bence uzatmışlar. Bu diziyi 6 bölüm falan çekebilirlerdi. Neyse. Hadi 10 bölüm çektiniz. Abi 10 bölüm çektiyseniz büyük bilmem ne savaşı içinde bir iki sahne çekin. Ya da bölüm. Evet abi. Biz orada Işıdu'nun kaybettiğini, İsmail'in kaybettiğini ve ondan sonra cezalandırıldığını ben görmek istiyorum abi. Evet abi. Crimson Sky Crimson Sky. Nasıl Crimson Sky oğlum bu? 4 bölümdür Crimson Sky diyorsunuz. Yani bu yani gerçekten gerçekten hiçbir şey olmadı yani mevzuda. Bilmiyorum yani çok da diyecek bir şey bulamıyorum. Zaten dizi de bitti. Artık hani savaş isteyeceğimiz bir bölüm de kalmadı yani. Birazcık o anlamda kursağımızda kaldı. Valla kaldı abi bak. Kalan kısmı anlatmadan saydırmaya başladık. Ben ekstra bir saydırma daha yapayım abi. Bu Fuji ile olan kısımdan sonra ne oluyor? Bizim Anjin alıyor Fuji'yi denize çıkarıyor ve karısını pardon kocasının ve çocuğunun küllerini okyanusa döktürüyor. Hep beraber olun diyor. Aynı zamanda Mariko'dan ona kalan hacı da attırıyor. Orada Fuji çok güzel bir şey diyor. En son işte eli değen kişi sen olsun gibisinden bir şey diyor böyle. Duygusal bir sahneler falan. Abi Fuji'nin geleceği ne oluyor? Ben ondan sonra onu da anlamıyorum. Biraz böyle hani rahibe olacak ama orada da hani biraz böyle yakınlaşma da var. Bunu da mı bize bırakıyorlar yoksa ben ekstra onları beraber görmek istediğim için böyle bir sorun soruyorum. Abi hiçbir bok yok. Ben ben sana söyleyeyim yani. Kusura bakma ama hiçbir bok yok. Yani kadını rahibeye yaparak zaten olaydan çıkarmışlar. Yani ben zaten rahibe olacağım. Beni fazla zorlama diyor yani Anjin'i. Anjin ya bir kalsan mı falan olur mu bir şeylere bir deniyor ama ya olmuyor abi. Ben rahibe olacağım. Hadi buradan böyle bir ulvi bir şey yaşayalım. Ondan sonra da ben gideyim. Artık katolik mi oluyor? Protestan mı oluyor? Ne oluyorsa oluyordur yani. Orada ben şey düşündüm ya bu hani monk olacak sanıyordum. Ama olmayabilir tabii. Abi neyin monkunu olacak ki? Zaten daha kilise kurulmadı ya. Yok hani şey Budist falan böyle. Ne bileyim. Yok abi bu rahibe yani bilmiyorum Budist rahibe var mı bilmiyorum. Daha ortada kilise yok abi. En son bunlara bir arsa göstermişlerdi. Tapu Kadastro'ya gittiler falan. Bir şey oldu orada. Hatırlarsan şey var Kiku vardı biliyorsun yani Kiku. Keranenin yanı. Keranenin yanına. En son işte yer göstermişlerdi falan. Keranenin 100 metre yakında kilise kuramazsın. Kurulunun olmadığı günler tabii bunlar. O yüzden orada ne olduğunu bilmiyoruz ama ya bilmiyorum ya oralar biraz biraz sert kestirip atılmış yani. İki bölümdür Kiku'da yok abi. Yok abi. Şu an köye geldiler. Ben Kiku ne yapacak diye merak ettim açıkçası. Abi Kiku müthiş zengin. Biliyorsun en son 12 bin Mona istemişti. Ne? Geceliği 12 bin Monoya kadar çıkmıştı Kiku'nun. Kiku orada muhtemelen o arsanın tamamını almıştır. Yani o kiliseyi de almıştır ve keraneye çevirmiştir diye düşünüyorum ben. Kiku coştu abi. Kiku'nun sahibi Manukyan zaten inanılmaz zengin oldu. Onlara artık hiçbir şey koymaz abi. Japonya'nın büyükleri onlar. Abi iki sahne kaldı. O sahneleri anlatalım. Birincisi Anjin gidip Torunaga'yla konuşuyor. Diyor ki Torunaga ne diyordu lan? Unuttum. Hahaha. Torunaga ne dediğini bilmiyor zaten. O sahnelerde. Abi o sahnede şöyle bir şey oluyor. Anjin diyor ki ya Aga diyor Torunaga'ya. Esas düşman benim diyor. Ben seni kullanmak için geldim buraya diyor. Buraya gelme nedenim aslında seni kullanmak ve seni kullanaraktan işte bir fayda sağlamak. İşte o ekonomik yolu sağlamak. İşte Portekizlere karşı zafer kazanmak falan. Esas düşman benim diyor yani. Beni öldür diyor. Bayağı da uğraşıyor yani ölmesi için. Tabii bunu sonra alıyoruz ki. Beni öldür köye ceza verme diyor. Aynen köye ceza verme. Beni öldür diyor. Yani köyü harcama bunun için diyor. Aslında ben zaten seni kullanmak için geldim diyor. Daha sonra bunu şeye bağlıyorlar. Bir noktadan sonra zaten kendini kesmeye çalışıyor biliyorsun. Ve son anda Torunaga bunu engelliyor. Öldürüyor. Torunaga'nın engellediği tek ölüm. Yani bütün dizi herkes. Herkes kendini keserken Torunaga bunu engelliyor ve aslında Anji'nin de Torunaga'nın bu büyük planın bir parçası olduğunu bizi vurguluyorlar sonlarına doğru dizinin. Tekil! Tekil! Fakir duydum. Ben Anji'nin bu hayatı aldığım için bir şey söyleyeceğim. Bir şey söyleyeceğim. Turanaga'nın bu dünyanın engellemek için Eduardo Lancia'nın ölümünde growth Vazgeci aynı tycker yerden açıkphere Birşey hayır için ne bu var yakalar yrot чет と alan kurmuş Toronagan. Ya ben onu anladım yani. Toronagan'ın planları, stratejileri falan bizim kafamız basmadı ama sayesinde adam Shogun oldu. Bunu da şey sahnesinde Yabusele diyor. Hepimiz senin planının bir parçasıymışız gibisinden bir şey diyor. Yabusele sepuku yapmaya geliyor. Omiye bir tane bu benim ölüm şiirim diyor. Yanındaki Avn'de bu benim vasiyetim diyor. O vasiyette şiirini veriyor. Toronagan'ın yanına gidiyor. İki arkadaş gibi konuşmaya başlıyorlar falan. Yabusele delirmiş, tırlatmış gibi demiştik ama bu sahnede kendine geliyor. Daha sonra Toronagan büyük planını anlatıyor. Sen biraz önce anlattın. Şu olacak, bu olacak. Savaşta işte İsmail yalnız kalacak. Ben yanacağım. Shogun olacağım falan filan diyor. Daha sonra Yabusele bıçağı çıkardığı gibi hemen göbeğine saplıyor. O sonradan da Toronagan kafayı kesiyor. Münevverin içinde saklanan kısımlar, Toron'un başka bir şeyle çok değişmez. Gerçekten konuşurlar. Kırmızı yemeğe götürürler. Kıymetçilerin başında konuşmaları ne yapacak? Kıymetçilerin başında konuşmaları ne yapacak? Kıymetçilerin başında konuşmaları ne yapacak? Kıymetçilerin başında konuşmaları ne yapacak? Kıymetçilerin başında konuşmaları ne yapacak? Kıymetçilerin başında konuşmaları ne yapacak? Kıymetçilerin başında konuşmaları ne yapacak? Kıymetçilerin başında konuşmaları ne yapacak? Kıymetçilerin başında konuşmaları ne yapacak? Kıymetçilerin başında konuşmaları ne yapacak? Kıymetçilerin başında konuşmaları ne yapacak? Kıymetçilerin başında konuşmaları ne yapacak? Kıymetçilerin başında konuşmaları ne yapacak? Kıymetçilerin başında konuşmaları ne yapacak? Kıymetçilerin başında konuşmaları ne yapacak? Kıymetçilerin başında konuşmaları ne yapacak? Kıymetçilerin başında konuşmaları ne yapacak? Kıymetçilerin başında konuşmaları ne yapacak? Ölü bedeni yakmayın, gömmeyin, sadece tarlada bırakın ve onunla doyurun. Aç bir köpeğin karnını... Ağabey, şiir konusundaki yorumumu bir önceki bölüm yapmıştım. Yani Japonların şiir konusunu tekrardan değerlendirmesini rica ediyorum. ben o şiirleri anlayamadım abi özür diliyorum ama hani şiir bilgimin yetersiz olmasındandır muhakkak yani eminim ki çok derin şiirlerdir ama yazmayaydınız da olurdu bence o şiirleri size başka bir şiir sahnesine götürüyorum abi şiir şu her kelimeleri kullanabilseydim saçılan çiçekler ve düşen yapraklar gibi ne büyük bir ateş olurdu şiirlerim bu şiiri Toronaga okuyor ve yanındaki kadın Toronaga'dan çok korkması tırsması gereken kadın bu şiir senin olmayacak kadar güzel diyor Toronaga da diyor ki evet bu zaten Mariko'nun şiiriydi Mariko gitti şiirleri kaldı diyor gerçekten hiçbir şey yaşamadığımız anlardan biri oldu o yani ben orada duyguyu hiç alamadım çok özür diliyorum evet tüm Japon hakkından özür dilerim o zaman son şiire gelelim abi kar kalırken soğuk akşamın sisinde gizlenmiş yapraksız bir dal şiir bu kadar yine sözün bittiği noktadayız istersen bana şiir sorma kimsenin kalbini kırmak istemiyorum şiir sever dostlarımızın evet yani ama çabasına sağlık diyorum Mariko'nun toprağı bol olsun evet iyi bir şeyler yapmaya çalışmışlar ama sonuç gerçekten çok kötü can sıkıcı ne diyorsun ya şimdi bitirdik diziyi yani puanın kaç 10 üstünden bölüm bölüm söylemeyeceğim ama genel bir puan bekliyorum yani 10 üzerinden 8 veriyorum savaşı olsaydı ve birkaç çok tartıştığımız kritik sahneler düzgün olsaydı 10 üzerinden 10 hatta 7-7.5 arası veriyorum tavsiye eder misin mesela birisine mesela ya ben şogan izleyeceğim ne diyorsun izledim mi sen diye sorsa biri sana ne dersin izle der misin abi şu an izlemelerim yani şu an hiç beklemediğim bir cevap aldım sana gerçekten hani çok abi sonuna kadar güzel geliyor bak bu dizinin sıkıntısı şu abi her şeyi iyi götürüyor sonunda sıçıyor karakterlerin geldiği noktalar da öyle oluyor abi hepsinde evet yani o yüzden izleme diyebilirim abi derim hatta şu an büyük hayal kırıklığı için neyim oğlum ben savaş olmadığı için evet sen ne dersin yani ya ben de aslında biraz sana yakınım yorumuna şimdi dizinin ismi çok agresif yani şogan şogan yani ya bu zaten savaşçı samuray ismi ya yani bir noktada böyle bir şey bekliyorsun yani hani o gelmedi ya diziye kötü diyemem yani öyle dersem haksızlık olur yani ya açıkçası şeyi de merak etmedim değil hani bunun orijinal dizisi biliyorsun eskiden çekilmiş ya onu da bana sen söylemiştin zaten ben aslında öyle bir şey olduğunu da bilmiyordum hani orada da mesela aynı paralellikte mi gitti mevzu onu tam bilemiyorum kitap nasıl onu da bilemiyorum dolayısıyla hani kıyaslama gibi bir şansım yok ama işte böyle şu an böyle dışarıdan bakınca hani daha farklı bitebilirdi ve daha farklı şeyler olabilirdi yani hissiyatı oluyor ister istemez yani abi oyunculuk çok iyi çekimler çok iyi bazı yerlerde yeşil ekran olduğu çok bariz ve çok abartı şeyler var ama bazı sahnelerde mesela birebir yakın çekimlerin olduğu iç çekimlerde görüntüler falan harika ben sana bir şey diyeyim 1980 şoganda ben youtube'da gördüm dizi nasıl bitiyor biliyor musun abi torunaga şogan olmuş herkese bir şeyler dağıtıyor omiye de kikuyu veriyor abi kiku sen omiyle evleneceksin diyor dizi böyle bitiyor abi bu güzel bir bitiş bu bölümü kikuyu görmedik abi omi mesela yükseldi yükseldi yükselişini hissettik ama generali oluyor falan yani torunaganı öyle şeyleri görmedik evet evet bravo güzel yakaladın mesela anjin abi anjin ne oluyor abi japonyada kalacak mı kalmayacak mı tamam bize bırakıyorsan eyvallah da anlıyoruz gitmeyecek çünkü rüyasında işte o neydi mariko bak ismini bile unuttum marikonun tespihini tutuyor ama görüyoruz ki gerçek hayatta aslında onu suya atıyor yani japonyada kalıyor aslında bu adam tam onu bir şekilde hissediyoruz falan da ne bileyim biraz böyle güzel sahnelerle bunları anlatsaydı daha çok hoşum giderdi abi şeyi anladın mı ya bu böyle dizinin başında görüyoruz ya böyle kataraklı versiyonlu adamın elinde yine sanki aynı hac var gibi ben düşünmüştüm sonra onu denize attı falan böyle bir keyfim kaçtı yani işte o şey abi o kataraklı gördüğü şeyden sonra o şey aslında rüyasında gördüğü karakter o anjin rüyasında yaşlanmış yani ve kendini ingiltere'de gördü ama aslında öyle olmuyor hiçmiyor hikaye demek ki hiçbir bok anlamamışım ben diyebilir miyiz burada abi yani garipti yani bu sahneler falan bence gereksizdi onun yerine daha net bir şeyler yapsa güzel olurdu abi ben şey çok hoşuma gitmiyor yani hoşuma gitmiyor demeyeyim de şimdi bir noktada seyirciye bırakmasını anlayabiliyorum yani sonuçta bir yönetmen var ve bir yönetmen çekiyor ve kendine göre yorumluyor yani onu okeyim ama böyle hani çok net sonuçlara bağlanmadığı zaman olay da bu sefer birazcık kavram kargaşası oluyor yani evet ya o kadar da bize bırakmayın abi her şeyi bize bırakmayın abi ya biraz yapın ya biz ya üzülelim ya sinir olalım ya sevinelim ya mutlu olalım ve olay bitsin yani anladın mı her şeyi de bize bırakmayın arkadaş yani kimden başladı bu abi Kubrik'ten mi başladı Kubrik yüzünden oldu bunlar hep yani her şeyi bize bırakmayın ya ya bitirin şu mevzuyu biz de üzülelim ya da sevinelim yani şimdi bir de ötekiyle ben hikayeyi de bilmediğim için kıyaslayamıyorum da ama orada boşluklar oluştu yani şimdi boşluklar oluştu oluşunca da bu sefer şimdi dizi izlediğimiz için bende şey oluyor yani yani oralar net değil gibi oluyor bende evet abi aynı şey çok katılıyorum sana ben yatırım yapıyorum 10 saat bu diziyi izledim bu diziyi 10 saat izledikten sonra her şeyi anlamış bir şekilde bırakmalıyım eğer bu 10 saati harcadıktan sonra oturup 2 saat daha bu dizi üzerine düşünüp bir şeyler anlayıp aa bu böyle olabilirdi demek istemiyorum abi çünkü benim hayatım bu dizilerin ibaret değil 10 saat içinde ben diziye bir yatırım yapıyorum bir şeyler öğreneyim bir şeyler hissediğim bitsin tek istediğim bu abi bravo kesinlikle aynı noktadayız bende öyle düşünüyorum ya bir şeye bağla bitir ya biz ya nefret edelim ya çok sevelim ya kızalım ya mutlu olalım ya üzülelim ya ağlayalım ama orada bitsin mevzu yani öyle uzay boşluğuna bırakma mevzuyu yani abi ben 10 saat izledik senle bir de oturduk podcast yaptık hala sana aptal gibi şey soruyorum acaba fuji işte rahibi oldu mu olmadı mı lan oğlum benim bunu bilmem lazım evet abi fuji rahibi oldu de bitir a***** konusunu yani bu kadar bu kadar basit yani ya rahibi mi oldu yok ya aman külümü dökeyim mi denize niye dök ya abi fuji fuji niye denize döküyor farkında değil abi ya dökerken bile farkında değil yani böyle ulan ne yapıyoruz biz gibi orada alakasız kayıkla bir anda açıldık denize kül döküyoruz o külün varlığını bile bilmiyorduk yani kadın ne yapıyor ne ediyor anlamıyor ama bak fuji çok güzel yürüyoruz abi dikkatini çekti mi böyle hafif sandalyede oturur gibi yürüyordu böyle abi fuji yani bunu söylediğime inanamıyorum ama gerçekten morikonun önünde bir karakter diyebilirim yani ve mesela daha fazla fuji üzerine de mesela bir şeyler yapılabilirdi diye düşündüm çünkü abi moriko 3. bölüm 3. bölüm bak yani geçmişe bakmak istemiyorum ama bak 3. 4. bölüm bu kadın öleceği netti yani kesin şimdi öyle olunca da ben fujiyi bir şekilde anjine bağlarlar diye düşündüm ama hiç öyle olmadı yani bizim zaten çok temel birkaç şeyimiz kötü çıktı abi nasıl diyeyim teorimiz ama iyi teorilerden birisini söyleyeyim abi bu torunaganın ajanını biz iyi tahmin ettik bu adam kritik olacak dedik bu adam şeydir adam zaten samuray çıktı ya bu bizde ters köşe olduğumuz noktalar var ama iyi yakaladığımız şeyler de var şimdi açık konuşmak gerekir aynen o zaman biz bu diziyi birilerine önerelim mi önermeyelim mi abi abi bu diziyi öneririm öneririm yani önermem değil yani önermeyeceğim diziler kategorisinde kesinlikle değil öneririm ama çok da böyle god level bir şey beklememesini de söylerim yani güzel izlenebilir ama beklentilerin çok yüksek olmasın çok yüksek olmasın çünkü mevzuyu bitirmişler zaten bu tek sezonda biten bir dizi günün sonunda katılıyorum abi o zaman bizim tavsiyemiz bu yönde olsun ben diziyi izlerken 8'e 9'a gelince çok büyük savaş olacağını bekleyerek acaba torunaganın spin off'unu yapıp onun gençliğini nasıl böyle büyüdüğünde bir bölüm yaparlar mı diye düşünüyordum sonra dedim bu yönetmenle bu iş olmaz dedim olmaz abi abi zaten adam başından beridir ki bu bölümde de vurguladı torunagadan bahsediyorum ya kanka kan dökmek istemiyorum dedi hakikaten ben bu bölümü anladım hakikaten dizide kan dökülmesini istenmediğini anladım yani kan dökmek istemiyorum dedi günün sonunda da zaten işte bu varisin ordusunu oraya yani savaşa müdahil etmeyerek zaten işi de o şekilde kaybetmiş oluyor yani günün sonunda hani onu bize verdiler yani kan dökülmeden bitirdiniz umarım mutlusunuzdur lanet olsun mutlu olmaları lazım çünkü en iyi oyuncu en iyi dizi en iyi kadın oyuncu en iyi yardımcı erkek ve kadın oyuncu emirlerini almış abi dizi her şeyi toplamış yani baya başarılı gözüküyor ama benim dizinin en sonunda izlemeseniz de olur demem biraz tabi üzücü yani izlemeseniz de olur demiyorum yani izlenebilir miyiz biz günün sonunda ya herkes izleyip atabilir anladın mı bunu hani belli çok beğenirsin beğenmezsin o aptuyu ama izlenmesi zaman kaybı değil yani kesinlikle dizinin onu söyleyebilirim belki biz bilmiyorum biz birazcık fazla sorguluyor da olabiliriz yani diziyi ona da kabul ediyorum ama dedim ya hep böyle bir beklenti içine sokup o beklentiyi karşılamıyormuş hissiyatı verdiği için bunu söylüyoruz ya dizinin bende beklentisi çok büyüktü abi 18 tane emi kazandı bu dizi yani rekor kırdı hani böyle bir başarı yok hani puanlarına bakıyorsun dizi ne IMDB Rotten Tomato her şey en üst seviyede belki o beklentiden dolayı belki savaş olmamasından dolayı ya da işte belki birkaç mantık hatasından ya da anlamadığım noktalardan dolayı bende biraz düştü o yüzden şu an öyle diyorum ben bu düşüncemin üzerine bir yatayım belki yarın farklı bir şey diyebilirim olabilir farklı bir şey olabilir ya bir de şunu söyleyeceğim bu IMDB'nin de dizilerdeki overrated durumu da birazcık izleyiciliği etkileyebilir yani mesela dizilerdeki IMDB puanı filmlere kıyasla çok daha yüksek oluyor kesinlikle bunun nedenini bilmiyorum algoritmasını da bilmiyorum ama dizilerdeki şey hep çok daha fazla oluyor bilmiyorum belki sen daha iyi açıklarsın tam emin değilim ama hani filmlerdeki IMDB ile dizilerdeki IMDB bir değil yani insanlar dizileri daha çabuk beğeniyor ya da daha kolay beğeniyor filmleri daha kolay eleştiriyor gibi bir durum var ben de onun farkındayım ama çünkü abi şöyle bir şey oluyor yani dizilerde senin değerlendireceğin işte atıyorum 10 bölüm oluyor yani dolayısıyla o 10 bölümü birbiriyle kıyaslıyor izleyiciler şimdi birbiriyle kıyasladığı zaman o zaman adamın elinde bir data oluyor ve o data ister istemez seni yukarı yönünü puanlamaya itiyor ama mesela filmde öyle değil filmde senin kıyaslayacağın bir data yok yani o film kendi başına bir eser ve sana ona bir puan veriyorsun işte 10 üzerinden bir puan veriyorsun ama bir şeyi de kıyaslamıyorsun ama dizilerde işte 10. bölümü 9 ile kıyaslıyorsun 9. bölümü 5. bölümle kıyaslıyorsun ya da 1. bölümle kıyaslıyorsun dolayısıyla diziler hep IMDB puanı yüksek oluyor o da birazcık yanıltıyor yani insanlar bunu da niye söyledim bilmiyorum ama bence böyle şimdi ben de orada şöyle bir yorumda bulunayım abi bir de mesela diziyi beğenmediğin zaman bırakırsın 1. bölümden IMDB'ye gidip puan vermeyebilirsin ama filmi izlemeyebilirsin izlemeye başladığın zaman genelde bitirirsin ve benmezsen sinirlenip gidip düşük puan verirsin ama film dizilerde izlediğin için daha yüksek puan verirsin peki sen IMDB'ye falan puan veriyor musun? ben vermiyorum mesela ben de vermiyorum ama açıkça söylemek gerekirse benim düşünceme göre IMDB'de özellikle filmlerde dikkate alıyorum yani orayı bakıyorum ya mesela 7'nin üzerindeki filmler genel olarak benim kriterlerime göre iyi filmler oluyor 7'nin üzerindekiler ve 7'nin altındakiler de hakikaten kötü oluyor yani ama mesela dizide öyle olmuyor çünkü dedim ya bence bence yani bu tabi benim kendi şahsiyet fikrim diziler hep bölüm bölüm birbirleriyle kıyaslanma gibi bir durum oluyor ya adam 1. bölümü izliyor mesela beğeniyor ya da beğenmiyor ya da beğenmiyor mesela 6 veriyor yani diziye ama mesela 2. bölümü izlediyse ve 2. bölüm 1. bölümden çok daha iyiyse o 1. bölümle kıyasladığı için o puan fikriyeye dikdif olarak artıyor yani anlatabildim mi yani gerçek anlamda belki 8 değil o yani ama o 1. bölümle kıyaslıyor o izleyen insan o yüzden mesela dikkat et dizi imdb'leri hep çok daha yüksek yani bence bu yüzden yüksek çünkü adamlar diziyi bölümleri içinde birbiriyle kıyaslıyor diye düşünüyorum tatmin oldum abi ben katılıyorum bu dediğine ben beni çaldın bu dediklerine ya bilmiyorum öyle gibi yani bu konularda nasıl geldik onu da bilmiyorum şu an laf lafı açtı be altı yani diziye ben sinirlendim ayağım dibi yuvur zıvır falan derken burada bulduk kendimizi o zaman şoguna son veriyoruz keşke devam edip birkaç savaşla konuşsaydık şurada mı ulus savaşı muhaç zaferi gibi şeyleri konuşsaydık ama olmadı haftayı yeni bir diziyle devam ediyoruz be altı bize dizi çok çok seçeceğiz bir tane dizi ya biraz araştıralım bu sefer de biraz farklı bir tarza yönelik ödüleyelim diyorum hadi bakalım çok güzel fikir abi savaş olmasın savaş olmasın çünkü belli ki ulaşamıyoruz yani o beklentiye duygusal bir dizi izlemeye başlayalım abi savaş çıksın dumur olalım ya da o da olur eline sağlık güzel güzel bir sezon oldu farklı bir bölümde görüşmek üzere diyorum sonra farklı bir diziyle farklı bir diziyle görüşmek üzere diliyorum farklı bir diziyle görüşmek üzere anlaştık tamam hadi görüşürüz görüşürüz bay bay!